SON DAKİKA

"İyi pamuk" pazarına talep var

18 Temmuz 2019, Perşembe 19:38

     


Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı Bertan Balçık, pamuk sektöründeki son gelişmeleri tvDEN'de yayınlanan Ekonomiden programında cevapladı. Üreticilerin sıkıntı ve taleplerini yetkililere iletme noktasında köprü görevi gördüklerini kaydeden Balçık, primlerim Temmuz sonuna kadar ödenmesi için bakanlık ve milletvekillerinin ödeme sözü verdiğini söyledi. Balçık, sürdürülebilir üretim noktasında da iyi pamuk modeline geçilmesi gerektiğini savundu

tvDEN'de gazeteci Ayşe Yılmaz'ın hazırlayıp sunduğu Ekonomiden programına konuk olan Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı Bertan Balçık, sektörün sıkıntıların ve taleplerine çözüm bulunması noktasında köprü görevi üstlendiklerini söyledi. Balçık, üreticilerin prim ve rekolte beklentisine değindi, "Girdi maliyetleri kur endeksli artarken primler hala aynı noktada duruyor. Bugün prim en az 1 lira 20 kuruş olmalıdır. Bunun içinde yeni düzenlemeler acilen yapılmalıdır." dedi. Kahramanmaraş'ta yapılan pamuk zirvesinin detaylarına da değinen Balçık, şöyle konuştu:

"TARSİM'DE YAVAŞLIK VAR"

"Doğal afetlerden dolayı üreticilerin bazıları zarar gördü. TARSİM devrede olabilir ancak doğal afetler günümüzün en büyük derdi. TARSİM bir yere kadar zarar karşılayabiliyor. Ben de üreticiyim ama söylemeliyim ki TARSİM'de bir yavaşlık var. Üreticinin beklediği ödemeler yapılmıyor. Kesinlikle bir düzenleme yapılmalı.

"GİRDİ MALİYETLERİ KUR BAZLI ARTIYOR"

Ulusal Pamuk Konseyi olarak maliyet konusunda çalışmalar yapıyoruz. Ziraat odaları ve borsalarla birlikte bir rapor hazırlıyoruz. Destekleme miktarı belirlenirken hazırlanan rapordan faydalanılıyor. Pamuk üretimindeki girdi maliyetleri kur bazlı. Enflasyon ve kurdaki artış üreticiyi yakından ilgilendirir oldu, bizde maliyet hesaplamalarını erkenden yaptık, paylaştık. Maliyet artışlarının yüzde 40 oranında olduğunu, üreticinin karşılamakta zorluk çektiğini, risk barındırdığını, primlerin geç kaldığını söyledik. Ancak bakanlık prim konusunda yeni bir model çalışması yaptıklarını söyledi. Küçük üreticilere ödenecek primlerin daha fazla olacağı belirlendi. Yeni bir model çalışması yapılırken işleyişte aksamalar yaşandı.

"PRİMLER ARTIRILMALI"

Primler mutlaka verilecek ancak mazot ve gübre desteklemeleri noktasında küçük üreticilere yönelik yeni bir model üzerinde duruluyor. Bugüne kadar prim desteklemesinde hükumetler ve bakanlıklar her zaman maliyetin yüzde 20'sinin altında olmamak üzere bir fiyat belirlendi. Şimdi maliyetler 5 liraya çıktı, iki yıldır 80 kuruş olan prim en az 1 lira 0 kuruşa çıkmalı, bir karar alınmalı.

"VERİM VE HASAT UYDUDAN İZLENEBİLİR"

Bakanlığa dekar başına 500 kg sınırlamasıyla ilgili öneride bulunduk. Rekolte düşüşleri verim düşüşleri oldu ancak biz dengenin sağlanması gerektiğini söyledik. Bakanlığa önerimizi taslak proje olarak sunduk. Dünyada uydu teknolojisinden mahsul ve verim takibi yapılabiliyor. Uzaktan algılamayla ekim alanları, gelişimi ve hasat öncesi sonrası verim tahmini yapılabiliyor. Günümüz şartlarında tespit zor değil, önemli olan yeni teknolojik yöntemlere açık olmaktır. Bilimsel yöntem kullanılarak haksızlıkların önüne geçilebilir.

"DOĞRU TESPİT, İYİ REKOLTE"

Bakanlıkların TARBİL uygulaması vardı. Belli bir aşamaya gelen bu sistem her nedense vazgeçilmiş gibi. Yeniden ele alınıp sistem geliştirilmeli. Ürünün spekülasyona uğramaması için doğru tahminler yapılmalı. NE üreteceğimizi bilmeliyiz. Bir anda ithalat kararları alınıyor ya bunun da önüne geçilmiş olunur. İthalat rakamınızı da bilmeniz gerekiyor.

İYİ PAMUK UYGULAMASINA GEÇİLMELİ

Bölgeler arasında üretim ve bilinç farklılıkları olabiliyor. İki senedir Aydın'da başlatılan bir proje var. Hasada öncelik tanına bir model vardı. Tohum kullanımı, toprak hazırlama, gübreleme, ilaçlama ve hasata kadar bir bütün uygulaa söz konusuydu. Çevreyi daha az kirleten koruyan bir uygulama ile toplam fayda meydana getirilmeye çalışılmıştı. Bizim üreticimiz yabana atılacak bir üretici değil. Dünyada verim bazında ikinci sırada er alıyorsak fazlasını da yapabiliriz. Fazla gübre kullanımı ve hasat sıkıntıları aşılabilir. Pamuk üretimini yaparken hiçbir üretici başıboş değil. Yükselen ve dünyanın takip ettiği daha iyi pamuk uygulamaları sertifikasyon işlemi var. Bu programlara katılıp işimize bakamamız lazım. Eğitimler yapılıyor, sosyal yönden kavramlar ele alınıyor. Satış noktasında da bir çok fırsatlar barındırıyor. Dünya devleri iyi pamuk almak istiyor. Peki biz üreticiler olarak iyi pamuk üretiminde neredeyiz diye sormak lazım. Kendi alanlarımızı açmalı, üretmeli ama iyi pamuk üretmeliyiz. İyi tarım uygulamaları vardı, içerisinde pamuk da vardı. Bu konuda bakanlığa yeniden talepte bulunmalı ve iyi tarım uygulamaları programına pamuğu yeniden dahil ettirmeliyiz.

"GDO'SUZ TÜRK PAMUĞUNA TALEP ARTIYOR"

Türkiye pamukta GDO'suz üretim yapan en büyük ülke konumunda. Böyle üretim yapan 3 ülke var; İspanya Yunanistan ve Türkiye. Buradan fayda sağlamalıyız. GDO'suz üretimi fırsata dönüştürmeliyiz. “GMO FREE Turkish Cotton” (GDO'suz Türk Pamuğu) üretmek üzere çıktığımız yolda bir marka aldık. Bizim markamız fark edildi, artı değer elde etmek istiyoruz. Markamıza talep artıyor. Üreticiler ve tekstil sanayisi adına bu faydayı ülkemize adapte etmemiz lazım. Kalitemizden ödün vermezsek ilk satılan ürüne sahip oluruz.

"LİSANSLI DEPOCULUK DEVREYE GİRMELİ"

Arz talep sektörde oluşmalı. Sanayici mal almak veya satmak istiyor. Lisanslı depoculuk devreye girmeli fiyat politikası belli bir düzene girmeli. İplikçi belirli bahaneler veya gerekçelerle yurt dışına yöneliyor. Lisanslı değoculuk bu notada büyük bir çözüm. Lisanslı depoculuk uygulanıyor ama yeterli değil, uygulama tebliğindeki eksiklikler giderilmeli.

"ÇIRÇIR İŞLETMELERİ DENETLENMİYOR"

Lif pamuk konusunda üretici suçlanmamalı. Çırçır fabrikalarına düşen görevler var. Teknoloji ve depolamada geriyiz. İşletme konusunda Türkiye genelinde bahsederek söylüyorum, problem büyük. Çözüm ile ilgili 2 tebliğ var, bakanlıklar uygulamakla yükümlü. Denetlenmesi gerekiyor, uygulanmıyor. Çırçır fabrikalarını denetleyin diyoruz. Üretici güvenerek bırakıyor, sonrasındaki görev çırçıcıya düşüyor. Korumalı ve doğru depolamalıdır. İşi profosyonel yapmalıyız." (AYŞE YILMAZ)







 
Son Eklenen Haberler