SON DAKİKA

“Biz bu ülkenin ya da şehrin sahibi değil, emanetçisiyiz”

31 Mayıs 2022, Salı 15:41

     


Gazeteci Emin Aydın’ın tvDEN’de hazırlayıp sunduğu Gündem Özel programının konuğu İş insanı Rıdvan Eşin oldu. Dünya ve ülke gündemi, kendisinin ve Eşin Grup’un çalışmaları, spor alanındaki faaliyetleri ile ilgili açıklamalarda bulundu. Eşin, “Bizler bu ülkenin ya da şehrin sahibi değiliz, emanetçiyiz” dedi.

“BUNLARIN SUÇLUSU NE BİZİM YÖNETİCİLERİMİZ DE DÜNYANIN DİĞER YÖNETİCİLERİ”

Ülke gündemi üzerine değerlendirmelerde bulunan Eşin, “Özellikle Covid salgınından sonra dünyada yeni bir düzen başladığını düşünüyorum. İnsanların alışkanlıkları değişmeye başladı. Çalışma alışkanlıkları, sosyal hayat alışkanlıkları, alışveriş alışkanlıkları ciddi bir değişime uğradı. Bana göre bu değişim ise Covid-19’un ilk adımı. Yani ileriki zamanda yapay zeka, biyotik yaşam gibi şeyleri hayatlarımızda daha sık göreceğiz. Bu konu ile ilgili biliyorsunuz ki pek çok senaryo yazıldı. Covid-19’un laboratuvar ortamında oluşan bir virüs olduğu ve bunun kontrollü bir şekilde dünyaya aktarıldığı gibi pek çok senaryo ortaya atıldı. Doğrudur ya da değildir, tam olarak bilmemiz mümkün değil. Bildiğimiz gerçek şu, hakikaten pek çok ölüme sebebiyet verdi, biz de aşı olduk ve aşı ile ilgili birçok spekülatif şey söylendi. Ama alışkanlıklarımız değişti. Halen bazı personellerimiz kendi işlerini evlerinden idare etmeye devam ediyorlar. Covid-19 dönemi bitmesine rağmen hala evden çalışmaya devam ediyorlar. Ayrıca cep telefonları ve sanal ortam herkesin yaşantısında daha fazla yer etmeye başladı. Covid-19’dan önce günde 2 saatimizi sanal alemde geçiriyorsak, şu an bu minimum 4-5 saate çıkmış durumda. Tabii bunun avantajları da var dezavantajları da. Yine o dönemde tüm dünyada üretim durdu. Türkiye’nin en büyük avantajı o oldu. Tüm dünyada üretim durmuşken Türkiye’de devam etti. Belirli tedbirler uygulamak suretiyle kapılar açık kaldı. Bu dönemde Avrupa üretim yapamadığı için Covid-19 sonrası Türkiye’den Avrupa’ya çok önemli bir ihracat başladı ve hala devam ediyor. Bizim gibi firmalar bu süreçte ham madde fiyatlarının artışı sebebiyle kötü etkilendi. Üretici iç pazardan ziyade dış pazarı tercih etmeye başladı. Dış pazarı tercih edince de almak istediğimiz ürünler 2-3 katına çıktı. Dış pazarda 5 liraya satabilecekken neden iç pazarda 2-3 liradan satayım diye düşünmeye başladı insanlar. Böylelikle iç piyasaya yönelik arzda ciddi bir düşüş oldu. Ayrıca Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş da enerji piyasalarına darbe oldu. Hal böyle olunca insanlar her zaman suçlayacak birilerini ararlar. Fakat emin olsunlar ki bunların suçlusu ne bizim yöneticilerimiz de dünyanın diğer yöneticileri” dedi.

“BU KONUDAKİ YATIRIMLARIN DESTEKLENMESİ GEREKİYOR”

Eşin, “İhracat noktasında politikayı kısmen doğru buluyorum. Tabi ki ihracatımız artsın. Sonuçta ihracat ülkeye dövizin girmesi anlamına giriyor. Ülkeye dövizin girmesi, ülke hazinesinin iyi bir noktaya gelmesine işaret ediyor. Lakin ihracatı desteklerken iç piyasanın taleplerini de göz önünde bulundurmak gerekiyor. Bu noktada eğer yapılması gereken şey şuysa; fabrikaların kapasitesini arttırmak, iç piyasaya mal sürecek ürünlerin çeşitliliğini arttırmak. Mümkünse bunu acilen hayata geçirmemiz gerekiyor. Bu konudaki yatırımların desteklenmesi gerekiyor. Örneğin MDF üretimindeki iç piyasaya yönelik mal yok. Ürünlerin tamamı yurt dışına gidiyor. Malların 1/3‘ünü iç piyasaya vermeye devam et ve ayrıca dış ihracata da devam et” diye konuştu.

“İYİ BİR GELECEK İNŞA ETMEK BOYNUMUZUN BORCU”

Kendisinin ve işinin reklamını yapmasının sebepleri hakkında Eşin, “Biz Eşin Grup olarak 2005 yılından beri bu piyasadayız. Eskiden yaptığımız ticaret yalnızca Avrupalılara yönelikken şimdi gurbetçilere yönelik de çalışıyoruz. Yaptığımız ticareti de, ticaretten elde ettiğimiz kar da bu memlekete üretime dönüştürüyoruz. Hem yaptığımız ticaretten hem de yaptığımız sosyal faaliyetlerden insanların haberdar olmasını ve örnek teşkil etmesini istiyoruz. Geçtiğimiz günlerde kadın girişimcilerin düzenlediği bir etkinlikte bir hanımefendi yanıma geldi ve beni son derece onore edecek bir şey söyledi, ‘Ben sizin isminizi çok duyuyorum ama bugüne kadar olumsuz bir şey duymadım’ dedi. Önemli olan da bu. İsmin duyulması kadar o ismin doğru bir şekilde duyulması da önemli. Bu konuda çalışmalarımız var. Hayattan ticari olarak da siyasi olarak da beklentilerimiz var. Bunlarla ilgili mücadeleler veriyoruz, bir şeyler ortaya koyuyoruz. ‘Ben aslında düşünmüyorum ama görev verilirse kabul ederim’ gibi cümleleri sevmiyorum. Hiçbir zaman da böyle olmadım. Dünyanın daha iyi bir yer olması için yalnızca ben değil Aydın’da yaşayan 1 milyon 250 bin insanın da aynı şekilde hareket etmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bizler bu ülkenin ya da şehrin sahibi değiliz, emanetçisiyiz. Bizden sonra çocuklarımız ve torunlarımızın şehri olacak. Onlara iyi bir gelecek inşa etmek boynumuzun borcu. O yüzden iyi bakıp birer ağaç dikmek bizlerin görevi. Eşin Grup da bu ağaç diken firmalardan birisi, Rıdvan Eşin de ağaç diken insanlardan birisi. Bu toplum hepimizin toplumu. Örneğin geçtiğimiz günlerde Ovaeymir mahallesinden bir çocuk geldi. O çocuklar alt gelir grubuna sahip ve hayatları boyunca hiç sinemaya ya da tiyatroya gitmemiş çocuklar. ‘Bununla ilgili bir çalışma yapmak istiyoruz, bize destek olur musunuz?’ dediler. Bu konuda gittikleri kapılar yüzlerine hep kapanmış. Çocuklar adına atılmış böyle bir adım, herkesi çok mutlu edecektir. Paylaşmayı bildiğiniz zaman, elinizdeki çoğalacaktır. Bu noktada Aydın’da sporun iyi bir yere gelmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.

“AYDINPOR BU ŞEHİRDE YAŞAYAN HERKESİN İLK GÖZ AĞRISI”

Aydınspor ve Sökespor ile ilgili Eşin, “Bundan birkaç gün önce bir kardeşimiz geldi ve ‘Aydınspor’u hak ettiği yere taşımak istiyoruz destek olur musunuz’ dedi. Eğer gerçekten amaç ve gaye bu ise deve seve yardım ederiz. Benim gittiğim ilk maç Aydınspor ve Adanademirspor maçıydı. İzlediğim ilk maçtı. Aydınpor bu şehirde yaşayan herkesin ilk göz ağrısı. Eğer gerçekten amacınız bu takımı hak ettiği yere taşımaksa destek oluruz dedik. Ardından 2 gün sonra Aydın’da pek çok kişi tarafından bir zat tarafından ‘Aydınpor satılık değildir şeklinde bir haber yaptı.. Bir kulübe destek olmak onu satın almak değildir. Biz dedik ki ‘Aydınspor’a destek olacağız, Sökespor'a destek olacağız’. Biz ilk başında Sökespor’da adımın olmasını istemedim. Bir taraftar olarak Sökespor ile ilgili desteklerim sırasında onlar ismimi takımın adına eklemek istediklerini söylediler. Fakat biz Eşin Grup adının en başta olmasını istemedik. Çünkü çoğu insan laf kalabalığı yapacaktı. Gerçekten bu takımın iyi bir yerlere gelmesini istiyorlarsa yapılması gereken ona buna laf etmek değil, elimizi taşın altına koymaktır” dedi. (HAZEL BAYIK) 


HABER VİDEOLARI






 
Son Eklenen Haberler