SON DAKİKA

“Roman vatandaşlarımız dilenci değiller”

12 Ocak 2021, Salı 10:43

     


tvDEN ekranlarında yayınlanan Gazeteci Mehmet Aydın’ın hazırlayıp sunduğu Z Raporu’nun konuğu, İzmir Konak Lale Mahallesi Muhtarı Sumru Benligül oldu. Muhtarı Sumru Benligül” Gerçekten Erman Toroğlu’nun sözlerine çok kırıldık. Roman vatandaşlarımız dilenci değiller ve hepsi birer sanatkârlar onlar bizim Türkiye’mizin renkleri. Roman vatandaşlarımız eğlenceli insanlar bu şekilde onları ayrıştırmak, ötekileştirmek devamlı olarak televizyonda olan birisine hiç yakışmadı“ dedi.

Bir televizyon programında yorumculuk yapan eski futbol hakemi Erman Toroğlu'nun, Gaziantep Futbol Kulübü'nün Romanya uyruklu teknik direktörü Marius Sumudica'yı eleştirirken kullandığı, Böyle çingenelik olur mu, bu çingenelik sözleri, Roman kökenli vatandaşların tepkisini çekmeye devam ediyor. İzmir Konak Lale Mahallesi Benligül de, Toroğlu’nun bu sözlerini sert bir dille eleştirdi.

“SUMRU BENLİGÜL KİMDİR?”

Benligül,” 2009 seçimlerinde Gürçeşme Lale Mahallesi’ne halkın takdiriyle seçilmiş olan bir bireyim. Üç dönemdir de bu görevi gururla sürdürüyorum. Bir kızım var, onunla beraber yaşıyorum. Mahallede hiçbir akrabam yok ama sağ olsunlar mahalle bana çok güzel sahip çıktı. Burada birçok ağabeyim, ablam, annem ve babam diyebileceğim insanlara sahip oldum. Güzel bir mahalledeyim ve üç dönemdir de görev yapıyorum. İlk seçildiğim de 25 yaşında Türkiye’nin en genç muhtarı oldum. Tabi yaşımız biraz ilerledi, tecrübelerimizde arttı. Muhtar olduktan sonra hayatı tekrardan öğrenmiş olduk. Çünkü burada işin rengi insanlarla iç içe olduğumuzda daha farklı oldu. Severek yapıyorum işimi ve mutluyum hayatımdan” dedi.

“ÜSLUP İNSANIN KİMLİĞİDİR”

Erman Toroğlu’nun Romanlara karşı kullanmış olduğu sözlerin yanlış ve üslup dışı olduğunu belirten Benligül, “Biz 20’ye yakın muhtar arkadaşımızla bir araya gelerek Erman Toroğlu’nun gafını protesto etmek istedik ve kırmızı kartımızı ona gösterdik. Aslında konuşulması gereken o kadar çok şey varken, kadına şiddet varken pandemi ile uğraşıyorken roman vatandaşlarımızı ötekileştirmesi, çingene, dilenci sıfatına koyması inanın ki bizi çok kırdı. Benim kendi vatandaşlarımda var mahallemde, hiçbiri dilenmiyorlar hepsi işinde gücünde devletine vergisini veren insanlardır. Bu anlamda kendisini protesto etmek için toplandık. 20’yi aşkın muhtarımız vardı tabi birçok muhtarda katılmak istedi ama sosyal mesafe kuralarını daha da çok ihlal etmemek adına biz kendileri adına bir basın açıklaması yapmış olduk. Gerçekten çok kırıldık. Evet roman vatandaşlarımız dilenci değiller ve hepsi birer sanatkar aslında, müzisyenler çoğunlukta onlar bizim Türkiye’mizin renkleri. Roman vatandaşlarımız eğlenceli insanlar bu şekilde onları ayrıştırmak, ötekileştirmek devamlı olarak televizyonda olan birisine hiç yakışmadı ve diğer spor programcıları da var Sinan Engin ve ismini sayamadığım birçokları gibi. Ama onun o üslubu çok yanlıştı, üslup insanın kimliğidir. Erman Toroğlu’da kendi kimliğini birazcık göstermiş oldu. Biz kendisinden roman vatandaşlarımız adına en kısa sürede özür bekliyoruz” dedi.

“ERMAN TOROĞLU’NA KIRMIZI KARTLI PROTESTO!”

Benligül, “Biz geçtiğimiz dönemlerde İzmirliler olarak kötü bir deprem tecrübesi yaşadık. Bu tecrübeyi yardımlaşma olarak hemen ekarte ettik. Ben mahallemdeki 20’ye yakın gençlerle hatta bunların içinde romanlarda vardı. Bunlarla beraber Bornova’daki buz pistine gidip yirmi gün boyunca sabah saat 4’de- 5’e kadar gönüllü olarak çalıştık. Biz aslında mahalle olarak ta mahalle kültürünü hala yaşatmaya çalışan ender muhtarlardan birisiyim. Mahallemi gerçekten çok seviyorum, insanlarımı çok seviyorum. En ufak bir yardımda hemen imece usulü yani her şeyi devletten beklememek kisvesiyle bir şeyleri kendi kendimize yapıyoruz. O yüzden bu mahallede muhtar olmaktan gurur duyuyorum, vatandaşlarımı da çok seviyorum. Onlarda beni sevdiler ki üçüncü döneme layık gördüler” diye konuştu.

“GENÇLERİ KÖTÜ ALIŞKANLIKLARDAN KORUMAK İÇİN YÖNLENDİRMEMİZ GEREKLİ”

Benligül, “Enteresan bir şekilde oldu muhtar olmam. Mahalle’deki birçok kişiye yardım edince ben sosyal anlamda. Evlenerek bu mahalleye taşındım, bu mahalleyle tanıştım sonrasında tabi ki bu mahallenin benim gelmiş olduğum yöreye göre daha az gelişmiş olduğunu gördüm. Bir kız evladım olunca dedim ki burada sadece benim çocuğum değil başkalarının çocukları da var. Burada nasıl yaşayacaklar bir parkımız yok, sosyal aktivitelerimiz yok düşüncesiyle muhtarlığa adaylığımı koydum. Sonrasında sıkıntılı bir dönem yaşadım, eşimden ayrıldım tek başıma bu mahallede kızımla beraber kaldım. Seçimlerde genelde akrabası çok olanları seçerler ya da çevresi geniş olanları seçerler. Benim burada hiç çevrem yoktu, kapı kapı gezdim herkese kendimi anlattım. Yapmak istediğim ideallerimden bahsedince onlarda bunu samimi buldular ve beni seçtiler. Şu anda mahalledeki tek akrabam kızım. Şu anda beni yönlendiren birçok ağabeyim, ablam kıymetli azalarım var. Henüz parkımız olmadı mevcut yerimiz yok onunla ilgili ama tren yolunun orada bir alt geçidim var. Vatandaşlarımız daha önce tren yolunun üstünden geçiyordu tehlikeli bir durumdaydı, orada bir alt geçit yaptırdım yine aynı mahallenin farklı bir bölümüne yaya geçidi yaptırdım, güzel bir proje oldu, devlet demiryolları sayesinde. Son dönemde yine Tunç Başkanımız sağ olsun çok ilgi alaka gösteriyor. İzmir’in eski mahallelerinden birinin muhtarlığını yapıyorum, bu çok zor bir şey. Hala daha eski ve buraya hizmetler gelmemiş bir şekilde, buranın varlığından hiç kimsenin haberi yok. Gürçeşme Lale Mahallesi’nden şu üç dönem hariç kimsenin haberi olmamış. Vatandaş kendi ihtiyaçlarını söyleyememiş çünkü çok şefkate ihtiyaç duyan bir vatandaşım var benim. Gençlerin gidebilecekleri bir alan yok, enerjilerini atabilecekleri bir alan yok. Bunları sağlamadıktan sonra bu gençler maddeye de düşer madde bağımlılığına da düşer farklı yollara da saparlar. Maalesef benim mahallemde uyuşturucu kullanan gençlerimde var. Bunu biliyor olmak beni çok üzüyor, çünkü onlara yardım edemiyorum” diye konuştu.

“SEMTİMİZ KADERİMİZ OLMASIN PROJESİ NEDİR?”

‘Semtimiz Kaderimiz Olmasın’ projesiyle gençleri kötü alışkanlıklardan uzak tutmak istediğini vurgulayan Benligül, “Gürçeşme semtiyle ilgili herkesin maalesef bir ön yargısı var. Gürçeşme büyük bir hat boyu bu hat boyu içerisinde 7-8 tane mahalle muhtarlıkları var. Haliyle madde kullananlar çok fazla var ve bunlar tüm mahallelerin muhtarlıklarına yayıldığından dolayı Gürçeşme ile ilgili sıkıntılarımız var. Bundan dolayı benimde ‘Semtimiz Kaderimiz Olmasın’ diye bir projem var. Önümüzdeki günlerde inşallah bunu güncelleyeceğim. Buradaki gençlere de bu kaderi yaşatmayacağım. Bizim mahallemizde maskımız var. Yarısı Buca Belediyesi’nde, yarısı bizde olan. Dünya’nın en büyük maskı, Atatürk röfleyi var. Bununla ilgili tabi çok sorunlar yaşadık. Maskın içinde hoş olmayan durumlar gerçekleşti, buradaki aileler çocuklarına Atatürk’ün oraya gitmeyin diye uyarıyor, bu benim için üzücü bir durum. Çocuk küçüklükten farklı olarak algılayacak bu durumu temizlemek, her iki Belediye Başkanı’na da durumu izah ettim. Aralarında anlaşamadılar ve bir sonuca ulaştıramadılar. Bende bunu basına yansıtınca bizim Atatürk’ümüzün röfleyinin içi muazzam şekilde temizlendi oraya güvenlikte konuldu. Şimdi bu şekilde rahat” dedi.

“KARAKOLUMUZU TAŞIDILAR”

Benligül, “Sokak hayvanlarımızı barınaklara kapatamadığımız için kendimiz besliyoruz. Geçen gün bir firmadan mama sipariş ettik. Bizim bölge kırmızı çizgi olarak riskli bölge olarak gözüküyor. Sordum bunu servis yapan motorcu arkadaşlara, bunun anlamı nedir diye? İşte abla sizin oralar biraz tehlikeli olduğu için oralara servisimiz yok. Bizim burada sadece benim mahallemde 10 bine yakın insan var ve çevre mahallelerimde 5-6-7 bin yani 100 bine yakın insan yaşıyor Gürçeşme’de ama Gürçeşme’yi yok saymaya çalışıyorlar. Bizim kırılganlığımızda benim incindiğim noktada bu. Burada hala eski mahalle kültürümüz var. Bakkallardan veresiye alış veriş yapan insanlarımız var. O eski mahalle kültürünü yaşıyoruz. Gürçeşme’de eskiden mahalle karakolumuz vardı. Bu karakol gittikten sonra bizim mahallemiz şampiyonlar ligi oldu. Başka bir bölgeye bizim karakolumuzu verdiler. Ben bunu çoğu Valilik, Kaymakamlık toplantılarında dile getirdim. Gürçeşme Karakolunu Gültepe Karakolu’nun içine taşıdılar. Gürçeşme Karakoluna ulaşmak için Gültepe’ye hiçbir vasıta yok. Maalesef dezavantajlı bölgelerde cezaevinden yeni çıkmış denetimi olan birçok vatandaşımız var. Bunun için karakola imza atmaya gitmek için taksiye binmesi gerekiyor. Bu insanlar cezaevinden yeni çıkmış parası yok, oraya otobüs yok, dolmuş yok burada bir tıkanma oluyor ilk sıkıntı buradan başlıyor zaten. Bizim burada bir emniyet zaafımız var, bizim bir an önce bunu halletmemiz gerekiyor. Bu sıralarda su saatlerimiz çalındı, evlere gündüz vakitlerinde girmeye başladılar. İnternet kabloları çalınıyor zaten altyapı ile ilgili sıkıntı var, kablolar gidince hepten dünya ile bağımızı kesiyoruz. Gerçekten bizim burada bir emniyet zaafımız var, bunun bir an önce çözülmesi lazım” açıklamasında bulundu. (AYHAN BOĞATARAN)


HABER VİDEOLARI






 
Son Eklenen Haberler