SON DAKİKA

Aksu: Türkiye’de lider değil, akıl sorunu var

18 Ağustos 2019, Pazar 15:17

     


tvDEN’de, eski politikacıların hizmetlerini, tecrübelerini, pişmanlıklarını, önerilerini ve anılarını anlattığı PolitikAcılar’da Gazeteci Mehmet Aydın’ın bu haftaki konuğu, Aydın Eski Belediye Başkanı Hüseyin Aksu oldu. Aksu, “Türkiye’de liderlik değil, akıl sorunu var” dedi.

Aydın’ın güncel meselelerinin konuşulduğu programda Türkiye’nin siyasi sistemi ile ilgili düşüncelerini de açıklayan Hüseyin Aksu, “Bugünkü Cumhurbaşkanlığı sistemi olayı çözmüyor. Yanlış değil, doğru bir sistemdir ama altının doğru doldurulması lazım. Vazgeçilmez unsur dediğiniz siyasi partilerden vazgeçilebilir. Toplumun ihtiyaç duyduğu bir kavram var, o da liderlik kavramı. Tepede bir lider olacak. İnsan varlığının temelinde var liderliğe ihtiyaç duymak. Lider de liderliğini yapacak, aklı doğru yönetecek. Liderliğin altında akıl yoksa liderin bütün vasıfları boşa gidiyor. Liderin etrafını çemberle akla kapatmışlarsa, lider de insandır, yanılabilir. Yakın tarihte FETÖ meselesiyle bunu açıkça gördük. Günümüzde de aslında benzer bir durum yaşanıyor. Cumhurbaşkanı’nın etrafını ören kişi ve zümreler, doğru bilginin, bilimsel ve gerçekçi aklın kendisine ulaşmasını engelliyorlar. Türkiye’de liderlik değil, akıl sorunu var. Gerçek ve doğru aklı kullanabilirsek ülkemiz hızla çok farklı noktalara gelebilir. Bizim de birçok alanda hazırladığımız projelerimiz, çözüm önerilerimiz var, fakat bunu lidere ulaştıramıyoruz, engelleniyoruz” dedi.

SİYASETE NİÇİN GİRDİ?

Aydın’da iki dönem belediye başkanlığı yapan Hüseyin Aksu, “Aydın’ın haline üzülüyordum. Şehir köy gibi kalmış, alt yapısı yok, temel sorunlarını çözememiş haldeydi. 1993 yılında, şehirde sular akmamaya başladı. Gece yarısından sonra musluklardan çamur akıyordu. Dedim ki; ben bu şehri seviyorum, bu toprakları seviyorum. Burada yaşayacağım fakat o zamanın koşullarında insan yaşamaz. Aydın’ın belediye başkanlığına talip olmayı kendime görev bildim. Bu düşüncem ile herkes alay etti. ‘Siyaset öyle kolay bir şey değil, sızamazsın’ dediler. Bütün kapıları kapatmış olmalarına rağmen, bir anahtar deliği bulduk, o anahtar deliğinden geçip, Anavatan Partisi’nden Aydın Belediye Başkanlığı’na aday oldum. Bu partinin seçim kazanma şansının olmadığı bir dönemde, yeni bir ruh ve heyecanla, yaklaşık 700 projemle birlikte 1994 yılında Aydın Belediye Başkanı oldum” ifadeleriyle siyasete niçin girdiğini anlattı.

GÖREVİ NEDEN BIRAKTI?

Başkanlık görevini 2. döneminde yarıda bırakan Aksu, “Türkiye’nin 1,5 milyar dolar için, IMF kapılarında süründüğü bir dönemde, Aydın’ın büyükşehir olması halinde yıllık 28 milyar dolar bütçe yaratacak projeler hazırladık. Bu heyecanımızın sabote edilmesinden dolayı kırgınlığımızın sınırı yok. Padişah olsam bırakırım! Çünkü önüm kapanmış, kanunları çıkarmıyorlar. Büyükşehir sözü verdiler, yapmıyorlar. Sera bölgesi için kurduğumuz kooperatifi sabote ediyorlar. Bizi yargının önüne attılar. Jeotermal için başlattığımız, çevreye hiç zarar vermeden yapacağımız uygulamanın ilk adımında, gelip kuyuyu elimizden alıp, içini taşla doldurdular. Aydın’ı büyükşehir yapacak kanunu ve jeotermalle ilgili önemli kanunları hayata geçirmek için ikinci görev dönemimin ortasında 2002 yılında görevi bıraktım ve bağımsız milletvekili adayı oldum. Milletvekili olabilecek oyu almama rağmen 32 bin oyumu geçersiz saydılar. Yasada açık hüküm olmasına rağmen belediye başkanlığına geri dönmeme de müsaade etmediler” diye konuştu.

ÇEVREYE ZARAR VERMEYEN JEOTERMAL MODELİ

Hüseyin Aksu, çevreye hiç zarar vermeden Aydın’ın jeotermal potansiyelini kullanmanın bilimsel anlamda tek yolu olduğunu ise şu sözlerle anlattı;

“Amerika’dan davet ettiğimiz Profesör Birol Kılkış, tam 5 yıl etüt yaptıktan sonra, Aydın’daki bütün jeotermal kaynakları modelledi. Yerin altını gördü, üstünü gördü. Sonuçta şunu söyledi, ‘Bu jeotermal suyunu, elektrik üretimi dışında hiçbir şekilde yerin üzerine çıkarmayacağız. Yerin altından ısıyı emeceğiz, rezervuar da kullanmayacağız. Seracılıkta, şehir ısıtmasında, sanayide, sağlık turizminde, kaplıcalarda kullanacağız. Ancak elektrikte verim kaybı olmasın diye, yerin üstüne çıkaracağız, buhar tribünüyle elektriği ürettiğimiz zaman tribünden çıkan gazı, buharı soğutma kulelerine alıp, soğutup havaya karıştırmayacağız. Basınçlı biçimde büyük bir borunun içine enjekte edeceğiz. Yerin altına su olarak değil, buhar olarak o boruyla Buharkent’ten Ege Denizi’ne deşarj edeceğiz. Deşarj halinde denize bir zararı yok. Geç kalınmış değil, bunu yapmak hala mümkün.”

“İKİZDERE BARAJI TARTIŞMALARI ANLAMSIZDIR”

Aydın Eski Belediye Başkanı Hüseyin Aksu, görevde bulunduğu sürede ortak akla önem verdiğini, tüm kamu kurum ve kuruluşlarının müdürleriyle yaptıkları toplantılarla şehrin sorunlarına çözüm ürettiklerini söyledi. Aksu, “Bunlardan biri de İkizdere Barajı’dır. Dönemin DSİ 21. Bölge Müdürü Sırrı Kaazancı ile birlikte İkizdere Barajı’nı yatırım planına aldırdık ve bu barajı ve isale hatlarını, 2050 yılına kadar 1 milyon nüfusun içme suyu ihtiyacını karşılayacak şekilde projelendirdik. O gün ülke çok ağır ekonomik koşullardan geçiyordu, bu projenin gerçekleşmesi zor görünüyordu. Biz devlete ‘barajı siz yapın, belediye olarak biz bedelini 30 yılda ödeyelim’ diyerek ikna ettik. Günümüzde İkizdere Barajı ile ilgili yapılan tartışmalar anlamsızdır. Baraj, Aydın Büyükşehir Belediyesi’nindir, ASKİ’nindir ama devlet isterse el de koyabilir. Bu yatırım kamu olanaklarıyla yapılmıştır, kamunun bir diğer kurumu olan belediye tarafından 30 yılda bedeli ödenecektir ama 30 yılın sonunda ödenecek para çok cüzi kalacaktır” dedi. (ERDAL AYDIN)


HABER VİDEOLARI






 
Son Eklenen Haberler