"Bütün pamuk çeşitlerinde muazzam bir verim var"
7 Ekim 2021, Perşembe 11:51Tweet | ||
![]() |
Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı Bertan Balçık, tvDEN'de Gazeteci Emin Aydın’ın hazırlayıp sunduğu “Emin Aydın’la Baş Başa” programının konuğu oldu. Balçık, son zamanlardaki kuraklığa rağmen pamuk veriminin arttığını belirterek, "Bütün pamuk çeşitlerinde muazzam bir verim var" dedi.
Gazeteci Emin Aydın’ın, "Kuraklığa rağmen pamukçunun mutlu olduğuna dair haberler okuyoruz. Bu mutluluğu nasıl tanımlayabiliriz?" sorusuna Balçık, “Hem verim hem de fiyat yönünden çok memnun edici bir sonuç var şu anda. Bunun ötesinde de sanki daha da fiyatlarda yol alacağımız bir miktar mesafe var. Aydın bölgesi için konuşursak 500 kilo ve üzeri olarak gözüküyor şu anda. Sadece Söke özelinde 450 kilo civarı bir ortalama görülüyor şu anda, o da suyun en sonunda olması sebebiyle ama diğer yerlerde yani 3 ve üzeri sulama yapılan yerlerde gerçekten mükemmel verimler var. En fazla verimin beklendiği yer ise Türkiye genelinde Şanlıurfa bölgesi. Orada bu sene 2 milyon 200 dekar alanda pamuk ekimi gerçekleşti. Çeşit ayırmaksızın bütün pamuk çeşitlerinde muazzam bir verim var. Tabi hastalık olmaması da bunu destekleyen bir unsur oldu. Nisan ve Mayıs aylarında havanın kurak gitmesi zararlı popülasyonun çoğalmasına engel oldu. Bununla birlikte su da imkan olarak az olunca herkes daha önceden bol olan su zamanlarında daha pamuk 40 günlükken sulama yapıyordu ama şimdi bu mesafe açıldı kendiliğinden. 70 günden önce sulama yapan pek arkadaşımız yoktu. Onun da olumlu etkileri görüldü. Uygun zamanda yeterli miktarda sulama gerçekleştirildi ve faydası görüldü” dedi.
“GEÇEN SENEYE GÖRE NEREDEYSE YÜZDE YÜZE YAKIN BİR FİYAT ARTIŞI VAR”
Balçık, “Geçen sene 5 liralardan başlamıştık. Hemen 1 ay içerisinde 6 lira ve üzerini görmüştük. Sezon içerisinde de yavaş yavaş yükselmeler olmuştu. Şimdi baktığımızda geçen seneye göre neredeyse yüzde yüze yakın bir fiyat artışı var. Mart Nisan hazırlık döneminden itibaren hasada kadar olan periyotta bütün girdi maliyetlerinin ortalaması yüzde otuz, bu girdilerin en fazla artış gösterdiği kalemde gübre. Diğerleri yüzde yirmi ile otuz arasında artış gösterdi. Bir önceki seneye göre 100 bin hektar bir artışımız var yüzde otuz gibi ama tüketimin artışı daha fazla oldu. 1 milyon 600 bin ton tüketimimiz vardı bugün itibariyle bu rakam 1 milyon 900 bine çıktı. Önümüzdeki periyotta da 2 milyon ton ve üzeri olabilir. Kaldı ki birçok marka hazır giyimde Türkiye’ye yatırım yapmaya başladı. Yatırımlarının bir kısmını Çin’den alıp Türkiye’ye getirmeye başladı. Bu ister istemez bizim sahip olduğumuz iplik üretim kapasitesine de olumlu yansıyacaktır. Bizim aradaki açığı kapatmamız için yüzde elli karşılama oranını yüzde altmışlara çıkarabilmemiz için en az 500 bin hektar alanda pamuk ziraati yapmamız lazım. Şu andaki alanımız 450 bin hektar civarı. Bunu süratle yüzde yirmi beş otuz aralığında daha arttırıp 1 milyon tonu geçmek zorundayız” ifadesini kullandı.
“TEKSTİLDE ENTEGRE BİR SİSTEME SAHİBİZ”
Balçık, “Bizim ihracatımız daha fazla kumaşta da. Tekstilde entegre bir sisteme sahibiz. Bunun getirdiği avantajlar var bizde. Bu avantajlar da yabancı firmalar siparişlerinde Türkiye’yi öne alıyor. Bu siparişleri verirken hem yerli üretim iplik kumaş hem de ithal iplik kumaş. Bunların hepsi bu çeşidin içinde. Bunun hepsinin bize artı değeri var. Sonuçta bir katma değer yaratmış oluyorsunuz. Nihai mal olarak ihraç ettiğinizde bunun kaymağını getirisini ülke olarak siz kazanıyorsunuz. Tekstil öyle bir sektör ki Türkiye’nin nasıl tarımı turizmi artık vazgeçilmezse, nasıl Türkiye’ye çok fazla para kazandırıyorsa tekstil de öyle. Dünyada müstesna bir yerdeyiz biz. Onun meyvelerini de almaya başlıyoruz. Hem yatırım anlamında hem ihracat hem istihdam anlamında her sene artıyor. Ham madde anlamında da bizim sahip olduğumuz varlığımızı yani üretim varlığımızı toprak anlamında üretim, üretici, ekipman anlamında arttırabilmek durumundayız. 550 bin hektarlar bunlar bizim eski yıllık ortalamalarımızın altında neden çünkü biz 650-700 bin hektarlarda bu tarımı gerçekleştiriyorduk ki o zamanlar 250-300 kilolardan bahsedebiliriz kütlü pamuk verimini. Bugün geldiğimiz noktada artık 500 kilolar ve üzerini konuşuyoruz. Alanı korusak bile üretim artışından, verimlilik artışından dolayı çok daha fazla ülkemize para kazandırabiliriz” dedi.
“ÜRETİCİ AÇISINDAN MALİYET EN ÖNEMLİ UNSUR”
Balçık, “Biz daha çok lif pamuk olarak ithal ediyoruz. Orada da hani yağ açığımızı başka ürünlerden karşılıyoruz. Daha çok soya, mıdır, ayçiçeği bunlarla ilgili daha çok ithalatımız oluyor. Bizim kendi sanayimiz olarak yani çırçır sanayimiz olarak ürettiğimiz lif pamuğun yanında pamuk çekirdeğimiz var. Bunu da yağ fabrikalarına satıyoruz ağırlıklı olarak yüzde seksen oranında. Orada da hem yağ ham maddesi hem de küspe anlamında hayvan yemi olarak kullanılıyor. Bir de linterimiz var çekirdeğin üzerindeki. O da hav, parafin, barut, selüloz, para ham maddesi olarak hatta tıbbi alanda bile kullanılıyor. Üretici açısından maliyet en önemli unsur. Diğer bir önemli unsur da destekleme modelimiz. Burada maliyetlerde tabi ki de üreticinin kendi adına yapması gereken şeyler var, maliyeti azaltma anlamında. Bunu kış hazırlığından tutun toprak işleme tekniğine kadar gübre su yönetimine kadar ve bununla birlikte tabi bunları yaptığınız zaman mazot tüketimini de düşürme işçiliği düşürme anlamında yani yapılacak bir sürü şey var. Bununla birlikte kuraklığın hüküm sürdüğü bu yıllarda da yine araya kış bitkisi ekme, bunun mazotundan faydalanma, bunun ileriki dönemde su tutuma özelliğini toprağa kazandırmak adına yapılması gereken şeyler bunlar. Yine destekleme anlamında da üreticinin talebi eğer bugün ülkemizde belli bir enflasyon varsa ki var bunu biliyoruz. Hükümetimizin söylediği yüzde on dokuz civarında ama halkın yaşadığı yüzde otuz ve üzeri olarak bunun en azından resmi TUİK rakamlarına uygun olarak mazot gübre desteğinde veya prim desteğinde enflasyon kadar arttırılması gerekiyor. Çiftçi özelinde bunlar çok önemli” dedi.
“BİZ GELİŞMEKTE OLAN BİR ÜLKEYİZ”
Gazeteci Emin Aydın’ın, tarımsal işlerde artık hep Suriyeliler çalışıyor hatta Afganistanlılar da çalışıyor. Bizim insanımız niye çalışmıyor sorusuna Balçık, “Biz gelişmekte olan bir ülkeyiz. Gelişmekte olan ülkelerde düz işçi bulmak tarihsel süreçte normaldir. Burada artık mekanizasyonun devreye girmesi gerekir. Buna yatırım yapılması gerekir o iş gücüne olan ihtiyacı azaltmak anlamında. Tabi ülkemiz aslında verimli topraklara sahip, güzel bir üretim altyapımız var. Sonuçta dünyanın bir gerçeği de göçler. Bu sadece Türkiye’nin karşılaştığı bir sorun değil. Bu sorunu da yaşıyorsak eğer o elemanlardan da yararlanmasını bilmemiz lazım çünkü o insanlarında bir şekilde para kazanması lazım bizim ülkemizde. Zararlı bir unsur haline gelmemesi lazım. Bizim de onları ancak düz işçi olarak kullanabileceğimiz alanlara yönlendirmemiz lazım. Burada tabi tarım ön plana çıkıyor baktığınızda. Bir toplama işçisi, hasat işçisi veya ara işçilik dediğimiz tarımda kullandığımız işçilerin de oradan bir kısmı sağlanıyor. Bu da bizim hayatımızın bir gerçeği olmaya başladı. Sadece tarımda değil diğer sektörlerde de belirli bir istihdama hizmet veriyorlar” dedi.
“ŞU ANDA SAVRUK BİR DÜZEN VAR”
Balçık, “Özellikle bu sürdürebilir üretim noktasında devletimizin bir karar vermesini istiyor üretici. Yani bu GDO’suz Türk pamuğu markası, organik tarım veya iyi pamuk uygulaması dediğimiz bu lisanslı üretimlerin mutlak bir plan dahilinde olması lazım. Şu anda savruk bir düzen var. Herkes bir tarafından tutuyor, herkes bir fırsatı değerlendirmeye çalışıyor ama burada biz bir akıl ortaya koymazsak sonra rakiplerimiz bizle uğraşmaya başlar ve sıkıntılı süreçler olabilir. Biz her zaman bu önerilerimizi yaparken şahsi veya sadece üretici, sadece çırçırcı, iplikçi, tekstilci anlamında değil bütün olarak bakıp olayı götürmemiz yönetmemiz lazım. Orada da hani hem Ticaret Bakanlığımızın hem Tarım Bakanlığımızın hem de Hazine Maliye Bakanlığımızın bir arada çalışması lazım ziraat odalarımızla, ticaret odalarımız borsalarla ve ilgili konseyle” dedi. (ELİF DUMANOGLU)

CHP'den istifa edip 14 Ağustos'ta AK Parti'ye katılan Aydın Büyükşehir

Milli Eğitim Bakanlığı’nın aldığı karar doğrultusunda, okullarda serbest kıyafet

Aydın Büyükşehir Belediyesi’nden emekli bürokrat İbrahim Gürdal,

Türkiye Yangın Söndürme Cihazları İmalatçı ve İthalatçı

Aydın İsabet Okulları, 1-10 Eylül 2025 tarihleri arasında “Oryantasyon

Yunanistan’da gündeme gelen haftada 4 gün, günde 10 saatlik çalışma

Aydın’da yaklaşık 20 yıldır kuyumculuk yapan İbrahim Gül, altın fiyatlarındaki

Okulların açılmasına günler kala çocuklarda solunum yolu enfeksiyonlarında

Aydın’ın kanayan yarası haline gelen ve yüzlerce insanın mağdur edildiği

Aydın Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Semih Özmeriç, şehirde

tvDEN ekranlarında yayınlanan Uzmanına Sor programının bu haftaki konuğu Dörtgen

Aydın’da eğitim dünyasına yeni bir soluk geldi. 15 yıl aradan sonra yeniden

Aydın’da optik sektöründe hizmet veren Aydın ve Uşak Gözlükçüler

tvDEN ekranlarında Hazal Bayık’ın sunduğu Gündem Özel programına konuk

Selime Aydemir ve Ukraynalı Victoria Sağdıç'ın eğlenceli sunumuyla Ege'den

Aydın sokaklarında mikrofon uzattığımız vatandaşlara “Bugün sizi kim arasaydı

Aydın’da eğitim anlayışına yeni bir soluk getiren Özel Aydın İsabet Okulları,

2025- 2026 eğitim öğretim yılının başlamasına sayılı günler kala kırtasiyelerde

Aydın-Denizli Karayolu üzerinde bulunan Umurlu Mahallesi’ndeki 2011 yılında

tvDEN ekibi olarak Aydın’da vatandaşlara mikrofon uzattık ve “Küçükken

Aydın İsabet Okulları, 2025-2026 eğitim dönemine öğrencilerin yalnızca akademik

Nazilli ve Çevresi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nde (ÖRKOOP) başkanlık

Aydın’ın Efeler ilçesi Umurlu Mahallesi Köşk çıkışında bulunan

Özel Aydın İsabet Okulları, 2025-2026 eğitim döneminde robotik kodlama ve

Aydınlı Feriştah Baysal, Zoroğlu Alışveriş Merkezi’nin 2015 yılında düzenlediği

Aydın’ın tarım paydaşları ve İncirliova Kaymakamı İlhan Abay, Tarım ve Orman

Aydın Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu’nun aylık olağan toplantısı sonrası

İşitme cihazlarının kulağı tembelleştirdiği yönündeki yanlış bilgiler hakkında

Aydın’da yapımı devam eden Adnan Menderes Stadyumu’ndaki çalışmalar

Cumhuriyet Halk Partisi’nden Adalet ve Kalkınma Partisi’ne geçen

Aydın'da uzun yıllardır Cumhuriyet Halk Partisi saflarında siyaset yapan Mustafa

TÜYSİAD Başkanı Tarık Akın: “Ne lityum yangınlarını söndüren

Aydın’ın Çine ilçesine bağlı Akçaova Mahallesi Muhtarı

Aydın’da tarih meraklıları için birbirinden etkileyici kaleler ziyaretçilerini

Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, CHP’den

Cumhuriyet Halk Partisi’nden istifa eden Söke Belediye Başkanı Dr. Mustafa

Cumhuriyet Halk Partisi’nden istifa eden Söke Belediye Başkanı Dr. Mustafa

Aydın Perşembe Pazarı’nda fiyatlar üreticiyi de alıcıyı da düşündürüyor.