“Susuzluk tarımda ciddi bir sorun haline geldi”

4 Mayıs 2021, Salı 10:15

     


Kuraklıkla birlikte barajlardaki su seviyelerinin düşmesi, tarım sektöründe ciddi bir sorun haline geldi. Özellikle tarımda sulama yöntemlerinde kuraklıktan dolayı kısıtlamaya gidildiğini ifade eden Aydın Ziraat Odaları İl Koordinasyon Başkanı Mehmet Kendirlioğlu, sulamadan kaynaklı verim kayıplarının yaşanabileceğini söyledi.

(FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN)

Aydın Ziraat Odaları İl Koordinasyon Başkanı Mehmet Kendirlioğlu, tvDEN ekranlarında her Pazartesi akşamı izleyiciyle buluşan moderatörlüğünü Gazeteci Erdal Aydın’ın yaptığı ‘5G1K’ programının konuğu oldu. Kendirlioğlu, 2022 yılının tarımsal açıdan çok daha zor bir sene olacağını ve büyük sıkıntıların yaşanabileceğini belirtti.

“İLK DEFA AYDIN’DA YOĞUN BİR ŞEKİLDE AYÇİÇEĞİ EKİMİ YAPILACAK”

Kuraklıkla birlikte su sıkıntısından dolayı farklı çözüm olanakları, bulduklarını belirten Kendirlioğlu, Aydın’da ilk defa yoğun bir şekilde Ayçiçeği ekimi yapacaklarını söyledi. Başkan Kendirlioğlu, “2020 yılı sulama sezonu bittiğinde maalesef barajlarımızdaki doluluk oranı neredeyse sıfır oranındaydı. Ben bu zamana kadar böyle kötü bir yıl geçirdiğimizi çok hatırlamıyorum. Barajlardaki su oranlarının çok düşük seviyelerde hatta sıfır seviyelerinde olduğunu gördüğümüzde yine bu yağışlı sezonun çok az yağmur alabileceğini öngörerek 2020 buğday sezonunda çiftçilerimizi uyarmıştık. Çiftçilerimize, buğdayınızı ekin, barajlarda suyla ilgili sıkıntılar yaşanabilir, suyla ilgili sıkıntılar ileri de daha hat safhaya gelmeden tedbir alalım diye uyarmıştık. Çiftçilerimiz tabi 2007 yılının vermiş olduğu tecrübeyle takriben 100 bin dönüm civarında bir buğday ekimi gerçekleştirdi. Toplam ekim alanının yüzde 10’u gibi değerlendirebiliriz. Dolayısıyla orada yüzde 10’luk bir tedbir alınmış oldu. Buğday ekiminin arkasından biz, çiftçilerimize 2’nci ürün olan pamuk ya da silajlık mısır ekimini tavsiye etmedik çünkü iki su var. İki suyla ne silajlık mısır ne de pamuk yetişir. Hal böyle olunca ilk defa Aydın’da yoğun bir şekilde ayçiçeği ekimi yapılacak. Bu Aydın çiftçisi için yeni sayılabilir, buda bizim için bir tecrübe olacak. Ayçiçeği sadece tav suyuyla yeterli kalıyor. Diğer ürünler gibi kat anlamında su istemiyor Ayçiçek böyle bir avantajı var. Bizim çiftçilerimizin Ayçiçeğini çok az ekmesinin sebebi diğer alternatif ürünler olan pamuk, mısıra ilgi vardı. Biz hesabımızı kitabımızı yaptık, gerek DSİ, gerek Tarım İl Müdürlüğü, Aydın Ziraat Odaları ve tüm oda başkanlarımız bu konuları yakinen takip ediyor” dedi.

“EN BÜYÜK SIKINTI İSE ÖNÜMÜZDEKİ YIL”

Kendirlioğlu, “Eğer barajlarımızdaki sular olmazsa yeraltındaki sular bize kesinlikle yetmez. Bu sadece takviye amaçlı. Bu sene barajların kapakları ne kadar geç açılırsa çiftçinin o kadar lehine olacağını söylüyorlar. Ekili olan ürüne su verememek çok daha büyük bir kaos. Onun için bence de doğrusu yapılıyor. Çiftçilerimizin şu anda tav suyu anlamında bazı talepleri var. Bir miktar kapakların açılması, hiç değilse 1 hafta 10 günlük bir suyun bırakılması. Fakat şöyle bir sıkıntı var, kapak suları açıldığından itibaren bu kat sayılacak. Şuanda mevcut sular artık kattan sayılmıyor. Çiftçilerimiz bulabildikleri kadar, gölet ve Menderes gibi yerlerden bulabildikleri su ile idare ediyorlar. Eğer kapaklar açılırsa alınan her su kat olarak çiftçimizin aleyhine yansıyacağı için aldığı an birinci kat sayılıyor, tekrar 15-20 gün sonra 2’inci kat dolayısıyla hakkı bitmiş oluyor. Bununda önüne geçebilmek için böyle bir uygulama yapılıyor. Özetlemek gerekirse, gerçekten büyük bir sıkıntı bizi bekliyor. Biz bunu çeşitli yaralarla ölmeden atlatırız diye düşünüyorum. En büyük sıkıntı ise önümüzdeki yıl. Biz bu sezonda bu suyu bitireceğiz başka çaresi yok, sıfıra inecek. 2022’de ise yine bu sene gibi yağışlar zayıf hatta belki daha az olursa bilemiyoruz tabi ne olacağını. Barajdaki su seviyeleri ne yazık ki istenilen düzeyde değil” diye konuştu.

“VERİM KAYIPLARI YAŞANACAK”

Kendirlioğlu, “Yüzde 10’luk bir buğday ekim alanımız var. Bunların ardından az miktarda 2’inci bir ürün olarak pamuk ekiliyordu, geri kalanı da silajlık mısır olarak değerlendiriliyordu. Ama silajlık mısır ekimi maalesef 2’inci bir ürün olarak kesinlikle olmayacak. Eğer çiftçimizin kendi imkânları varsa artezyeni varsa onlar kendileri ekebiliyorlar. Ona bir yasak yok, ama bu kendi imkânlarıyla sulayan oran yüzde 20’yi geçmez. Silajda da yani yem bitkilerinde de bir sıkıntı olacak. Geçen sene takriben 600 bin dönüm civarında pamuk ekimi vardı. Bu sene bu alanların 500 bin dönümden daha aşağı düşeceğini tahmin ediyorum. Pamukta da olası bir su sıkıntısı olabilir. Verim kayıpları yaşanacaktır. Bunu artık bugün net olarak ifade etmekte fayda var. Ortalama bizim pamuğumuzun verimini 500 kilo olarak düşündüğümüzde bu rakamların 400’lere, 200’lere düşeceğini tahmin ediyorum. Bizim ülkemiz su zengini bir ülke değil, bizim ülkemiz su fakiri bir ülke. Bizim bugünkü sulama alanlarımızın tamamı damlama sulama dediğimiz modern sulama teknikleriyle hazırlanmış olsaydı mevcut suyumuz şuandaki toprağın iki katını sulardı. Hem yeterdi hem de bu kadar daha toprağı sulardı” ifadelerini kullandı. (AYHAN BOĞATARAN)


HABER VİDEOLARI






 
Son Eklenen Haberler