Gazeteci Atilla Dağıstanlı, tvDEN'de Gazeteci Emin Aydın’ın hazırlayıp sunduğu ‘’Emin Aydın’la Baş Başa’’ programının konuğu oldu. Dağıstanlı, çıkan yangınlarla ilgili değerlendirmeler yaparak, "Dünya üzerinde bir oyun oynanıyor'' dedi.

(FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN)

Gazeteci Emin Aydın’ın CHP ihracının istenilmesi ve disiplin süreciyle ilgili son durum nedir sorusuna Dağıstanlı, ‘’Şimdi şöyle ya da böyle sonuç diye bir yazı gelmedi bana ama büyük bir olasılıkta ihracım gerçekleşir çünkü Disiplin Kurulu’nda iki avukat arkadaşımız var, Milletvekili olmak gibi hedefleri olabileceğini düşünüyorum ben. Milletvekili olmak isteyenlerinde Aydın’daki geleneksel yapıya göre Özlem hanımdan icazet almaları vize almaları gerekiyor. O nedenle benim durumum ikinci plana düşebilir. Benim için hiç sorun değil. Bu benim varsayımım yanlış düşünüyor olabilirim ama Milletvekili olmak isteyen birisi Atilla’yı değil de kendi istikbalini düşünecektir. O yola giden de Özlem hanımdan olur alması gerekir. Tersine sonuçlanırsa yani ihraç edilirsem elbette ki benim yasal haklarım var onları kullanacağım’’ ifadesini kullandı.

‘’KOSKOCA TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ’NİN YANGIN DÖNDÜRME UÇAĞI YOK’’

Dağıstanlı, ‘’Şimdi öyle garip bir süreç yaşıyoruz ki. Köylümüz tarla açmak için orman yakardı bir zamanlar. Turizmcimiz otel yapmak için orman yakar ya da yakılmış arazileri alır. İş adamlarımız fabrika kurmak için ormanlık alanı kesmeyi göze alırlar kestirirler. Peki bu ormanların yok edilmesi kesilerek ya da yangın yoluyla, Türkiye’nin geleceğini karartıyor mu karartmıyor mu? Bu son günlerdeki aynı anda çıkan yangınlar bilinçli olarak çıkarılan yangınlar. Benim en çok dikkatimi çeken Cumhurbaşkanı’nın bir yasanın çıkmasından sonra yangınların başlamış olması. Yangınlar çıktı ve daha canavarcasına çıktı. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yangın döndürme uçağı yok. Cumhurbaşkanı’nın 8 tane uçağı var’’ dedi.

‘’DÜNYA ÜZERİNDE BİR OYUN OYNANIYOR’’

Gazeteci Emin Aydın’ın, bölgemizde yaşanan geçmişte de böyle büyük yangınlar çıkmıştır. Yangın denildiğinde senin aklına neler geliyor sorusuna Dağıstanlı, ‘’Ben şimdi iş yerlerinde çıkan yangınlar, sigortadan para almak için yapılan çıkarılan yangınlar var. Orman yangınları Türkiye’nin tarihinde hiçbir zaman ikinci plana düşmedi. Bu yangınların net sonucunu ne zaman anlayacağız biliyor musun, bu yanan yerlere turistik tesis yapılırsa başka bir tesis yapılırsa ağaçlandırma yapmak yerine, doğanın kendisini yenilemesine yardımcı olmak yerine kapitalist sisteme uygun eylemler somut veriler gelirse bunun artık sabotajdan başka ifade edilecek şekli yoktur. Dünya üzerinde bir oyun oynanıyor. Türkiye üzerinde oynanan oyun çok daha fazla. RTÜK Başkanı telefon açıyormuş kanallara yangın yerlerini yazmayın göstermeyin diyormuş. Bu doğruysa utanç verici’’ dedi.

"MUHALEFET ACELE Mİ EDİYOR ACABA?"

Gazeteci Emin Aydın, ‘’Acaba muhalefet çok mu acele ediyor bazı konularda. Mesela eskiden muhalefet vakari yapılırdı. Vatandaş muhalefet bu konu ile ilgili ne diyecek diye ağzının içine bakardı. Muhalefet olayı sentezlerdi araştırırdı ondan sonra konuşurdu. Mesela Demirel’in bir Fethiye mitingi var 1970’li yıllarda, çıkıyor otobüsün üzerine on bin kişi toplanmış meydana kalabalığa bakıyor hiç bir şey demeden otobüsle gidiyor geliyor. En son kalabalığa dönüp, neden geldiniz diyor. Kalabalıktan çıt çıkmıyor. Bir daha gidiyor geliyor ki diyor ki, çünkü bıçak kemiğe dayandı. Kalabalık coşuyor orada birkaç bir şey söylüyor gidiyor ve Demirel o seçimleri kazanıyor. Şimdi Demirel o dönem muhalefette. Şimdi bizim muhalefete bakıyorsunuz hemen bir yangın çıkıyor önce yangının söndürülmesi lazım daha yangın sönmeden bir sürü muhalefet ve muhalefet eden kim varsa en ufak vatandaşından siyasi pastisine kadar muhalefet dehşet saldırıya geçiyor. Acele mi ediyor acaba muhalefet? Bu sefer muhalefet saldırıya geçince işin sorumluları iktidar hükümet mağdur oluyor. Diyor ki, biz yangınla uğraştık bunlar neyle uğraştı. Böyle bir şey gözlüyorum. Sanki muhalefetle ilgili bir problem var’’ dedi.

‘’KİMİN CHP’Lİ OLUP OLMADIĞINI ÇOK İYİ BİLİYORUM’’

Dağıstanlı, ‘’CHP Genel Başkanı olmanın nitelikleri ayrıdır. CHP Genel Başkanı olmanın gücü ayrıdır, sınavları ayrıdır. Deniz Baykal CHP Genel Başkanı mıdır evet çekirdekten yetişmiştir. Önder Sav CHP Genel Başkanı olabilir mi olur, Altan Öymen olabilir mi olur. Bunlar çekirdekten CHP’nin Gençlik Kolları’ndan başlamışlar gelmişler. Ben İstanbul’da gazetecilik yaptığımda Beyoğlu Kongresi’nde Ali Topuz grubu vardı, Deniz Baykal da kürsüdeydi. Locadan laf attılar Deniz Baykal hemen Ecevit mavisi gömleğinin kollarını sıvadı gelin buraya dedi. Ben aylarca gezdim onlarla. Kimin CHP’li olup olmadığını çok iyi biliyorum. Dönenler de var içlerinde. Zaman içerisinde insanoğlu değişiyor.’’ dedi.

‘’DEMEK Kİ BEN BUNLARIN HEPSİNİN KAFASINA BASMIŞIM’’

Gazeteci Emin Aydın’ın, "Fatih Akkentli’nin eşinin ASKİ’ye Halil Yıldırım’ın da eşinin ASKİ’ye girdiği, ASKİ’de çalıştığı, Halil Yıldırım’ın eşinin mesaiye gittiği ama Fatih Akkentli’nin eşinin mesaiye gitmeden de yüksek maaşlar alarak çalıştığı iddiası geldi geçtiğimiz günlerde gündeme haberin var mı?" sorusuna Dağıstanlı, ‘’Yok ama Fatih’in eşinin çalıştığını duymuştum. Kokain içen bir adam partide duruyor, partinin gidişatını beğenmedi diye CHP’nin felsefesine uygun değil diyen beni ihraç etmeye kalkıyorlar. Böyle bir acizlik var mı? Demek ki ben bunların hepsinin kafasına basmışım. Sen Didim Belediye Başkanı’nın karıştırdığı haltları niye partiye şikayet etmiyorsun, neden onun hakkında soruşturma açmıyorsun. Adam makamında taciz olayında bulunuyor, gazeteler boy boy bunu yazıyor. Yalan mı doğru mu diye niye araştırma yapmıyorsun? Atilla Dağıstanlı kolay lokma değil’’ dedi.

‘’55 YILLIK DENEYİMİMİ ORTAYA KOYARIM’’

Dağıstanlı, ‘’Ben sana bir söz verdim. Sen gazeteci gibi gazeteci olursan yamukluk yapmazsan arkandayım, yanındayım. Kim olursa olsun Aydın’da gazeteci arkadaşların desteklerim. 55 yıllık deneyimimi ortaya koyarım. Benim de mesleğime karşı sorumluluklarım var. Genç, yürekli, dürüst gazetecilerin yetişmesi lazım Aydın’da’’ dedi. (ELİF DUMANOĞLU)