SON DAKİKA

“2021 yılı 2020’den daha iyi olacak”

28 Aralık 2020, Pazartesi 15:52

     


Aydın Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Ülken, “2021 çok güzel olacak hepimiz umutlu olmalıyız diye üyelerimize pembe tablolar çizemem. 2021, 2012’ler gibi olmayacak. Çünkü 2020’den çıkıyoruz. Akşamdan sabaha her şey düzelmez. Ama 2020’den daha iyi olacak. Bu yönde umut verebilirim.

(FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN)

TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Aydın Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Ülken, tvDEN ekranlarında hafta içi her gün yayınlanan Gazeteci Emin Aydın'ın hazırlayıp sunduğu 'Baş Başa' programının konuğu oldu. Başkan Ülken, pandemi sürecinden üyelerinin nasıl etkilendiğini ve çözüm yolları konusunda açıklamalarda bulundu.

“DÜNYADA HİÇBİR EĞRİ SONSUZA KADAR AŞAĞIYA DOĞRU GİTMİYOR”

Gündemlerinde AYTO’nun üyeleri olduğunu belirten Ülken, “Bizim üyelerimizin durumu çok kötü durumda. Pandemi sürecinden etkilenmeyen sektörleri ayırt edersek diğer sektörlerimiz bu salgın sürecinden direkt veya dolaylı olarak etkilendi. Herkes 2020 yılının bıraktığı kötü izleri konuşurken, 2021 yılı sosyolojik ve psikolojik açıdan bir dönüm noktası olmalı. Hepimiz bu beklenti içerisindeyiz, gerçekten yorulduk. Ekonomik olarak yorulduk, psikolojik olarak yorulduk, sosyolojik açısından ve alışkanlıklarımız açısından yorulduk. Dünyada hiçbir eğri sonsuza kadar aşağıya doğru gitmiyor, bunun mutlaka bir dönüşü olacak. Ama o dönemi ne kadara az hasarla atlatırsak, ondan sonraki dönemi daha rahat yukarıya doğru çıkabiliriz” diye konuştu.

“DOĞRUDAN FİNANSMAN DESTEKLERİNİ BEKLİYORUZ”

İnsanları hayatını idame ettirmesi için bu umutsuzluğunu devam ettiremeyeceğini belirten Başkan Ülken, “Hayattan bir beklentiniz olmaz ise yaşan bir ölü sayılırız. Bizim Türk sermayelerimiz, şirketlerimiz ve firmalarımız çok sağlıklı yapıya sahip değiller. Depremlere bu sermaye sıkıntısından dolayı çok fazla hazırlıklı değiliz, bu bir gerçek. Bunu analiz edip ülke ekonomisi açısından ne yapılacağı açısından planlanıp, bunların uygulanmaya konduğu günleri de mutlaka göreceğiz ve görmeliyiz de. Ama bu gerçekliği masanın üzerine koymadan biz ne bugünümüzü ne dünümüzü ne de yarınımızı analiz edebiliriz. Bunu yapmazsak tanıları, teşhisleri ve tedavileri yapamayız. Bizim sermaye yapımız çok güçlü olmamasından ağırlıklı olarak kredilerle ve finansmanlarla ayakta kalabildiği ve yatırımlarını büyüttüğü bir ortamda maalesef bizim pandemi sürecini atlatmamız mümkün değil. O nedenle teşvik ve devlet bu nedenle var. Devlet denilen mekanizma, milleti için var olan bir kurumsal yapı ama milleti ile birlikte var olan kurumsal bir yapıdır. Özellikle bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde, devletin özel sektörü mutlaka desteklemesi gerekmektedir. Dünyada eksi faizlerin yaşandığı bir dönemde, bizde faiz artışı devam ediyor ve Haziran’a kadar da süreceğini düşünüyorum bu artışların. Hem cirolardaki düşüş, hem o ciroların yarattığı etkiyle birlikte negatif sirayetin devam etmesi, bizim üyelerimizin firmalarının ayakta kalmasını mümkün kılmıyor. En son esnaf destek paketi açıklandı, bu paket daha küçük çaplı işletmelere ve Esnaf Odaları üyelerine hitap etti. Türkiye’de birde bel kemiği oluşturan, vergi ve istihdam yükümlülüğü olan bizim üyelerimiz var. Bizim üyelerimizin beklentilerini biz ilettik devlet yetkililerimize. Bizim beklentilerimiz çok net. Biz, doğrudan finansman desteklerini bekliyoruz üyelerimiz için. Yine geçtiğimiz Mart ayında kredi finansman modeli uygulanmıştı, 6 ay sonra geri ödemeli bu kredilen ödemeleri başladı şimdi. Bu kredilerin ödenmelerinde de sorun yaşayacağız. Bu kredilerin faizsiz olarak ötelenmesi beklentilerimiz var. Vergi ve SGK ödemelerinde öteleme ve bazılarında da muafiyet beklentilerimiz var. Kısacası sorunlarımız çok büyük ve bu konuda üyelerimizle sürekli istişare ediyoruz. Üyelerimizin yaşadığı sıkıntılar nedeniyle Mart ayından buyana çok sayıda konuda kurumlarla yaşadıkları sıkıntıları çözüme kavuşturmaya çalışıyoruz. Bu yeterli olmuyor, çünkü salgın süreci devam ediyor” ifadelerini kullandı.

“BUNLARI DEVLET YETKİLİLERİNE İLETMEYE DEVAM EDİYORUZ”

Üyelerin sorunları ile ilgili sürekli arayış içerisinde olduklarını belirten Ülken, “Bizim son dönemlerde dinimiz, imanımız ve her şeyimiz üyelerimiz oldu. Üyelerimizin ilettiği konulara karşı sürekli mücadele ediyoruz, çözüm üretiyoruz. Çözüm üretemediğimiz ve bizleri aşan konularda oluyor. Son olarak üyelerimle bir anket çalışması yaptık. Pandemiden nasıl etkilendikleri, çalışan sayılarında nasıl bir değişiklik oldu, finansmana ulaşabiliyor musunuz? Elinizdeki sermaye size ne kadar idare eder? Gibi kapsamlı bir Kovid-19 Etki Kapsamı anketi yaptık. Onların sonuçlarını da üst makamlarla paylaştık. Bu anket çalışmasının bir kısmını kamuoyu ile de paylaştık. Üyelerimiz kalan sermayelerinin 3 aydan fazla yetmeyeceğini söylüyor ortalama olarak. Kimi üyelerimiz sermayesini sıfırladığını söylüyor, kimileri de 6 ay ve 1 yıl diyenler de var. Cirolarda yarıya yakın düşüşler var. Cirosu yüzde 10 arttığını söyleyenler var ama baktığınızda 1nflasyon yüzde 14 artmış. Baktığınızda ciro artmamış ama bu üyelerimiz sıtmaya razı olmuş durumda. Bunların hepsini gün gün, saat saat takip ediyoruz. Ne yapabiliriz yönünde zorluyoruz. Ne yapılabilir? leri bulup, bunları devlet yetkililerine iletmeye devam ediyoruz” açıklamasında bulundu.

“FİRMALARIMIZ KENDİLERİNİ SON 4-5 YILDA ÇOK İYİ GELİŞTİRDİ”

Dünyada dijital dönüşümün başladığını ve üyelerinin de bu yönde hazırlıklarını hızlı bir şekilde sürdürdüğü dile getiren Ülken, “Dijital dönüşüm pandemi sonrası da devam edecek. Dünyada yapılan araştırmaları baktığımızda bazı alışkanlıkların öyle kolay değişmediği yönünde. Yarın bir hap çıkacak ve herkes bu haptan içince yarın korona denilen hadise bitecek dense bile, biz yine sosyal mesafeyi bu kadar olmasa da yine uygulamaya devam edeceğiz. Biz hijyenimizi dikkat etmeye devam edeceğiz. Biz tüketim alışkanlıklarımızı da tamamen eskiye dönüştürmeyeceğiz artık. Yine o dijital alışkanlık devam edecek ve zaten yükselişteydi. Aydın’da bizim üyelerimiz dijital dönüşüme çok çabuk adapte oldu. Gıda ve yerel ürünler konusunda ulusal bazda ve hatta uluslararası bazda yapanlar var. Aydın’daki bu gelişmeyi ben çok seviniyorum. Bizim doğal ürünlerimizi satan firmalarımız kendilerini son 4-5 yılda çok iyi geliştirdi. Üyelerimizin dijital ortama ayak uydurma oranları Türkiye oranlarının üzerinde olduğunu söyleyebilirim” diye konuştu.

“BİRİNİN ÖLDÜĞÜ YERDE BİRİ GÜLMEZ”

Ülken, “Kapitalist düzen kavramıyla başlayan tüm cümlelerin altını doldurduğumuz ne kadar olumsuz öğe varsa, kriz dönemlerinde daha yoğun bir şekilde hisseder. Daha sorgular hale gelirsiniz. İşler ne zaman iyi giderde iklim ne kadar iyi olur, herkes pastadan az yada çok pastadan payını almaya başlarsa kimse kapitalist düzeni sorgulamaz. Büyükler büyüdü, orta halliler küçüldü, orta haller öle yazdı. Bu düzen çok sağlıklı bir düzen değil . Birinin öldüğü yerde biri gülmez. Ölenin malı gülene yaramaz. Bu hep tecrübelerle sabit. O yüzden herkesin yaşadığı, herkesin hakça paylaştığı, rekabet şartlarının eşit olduğu bir ortam en güzelidir. Bu nedenle kapitalizm, sosyalizm, karma ekonomik düzen bunların içindeki en temel unsur fırsat eşitliğidir. Adalet mekanizmasının tesis edildiği bir düzen kendi içerisindeki diğer dinamikleri sorgulayabilir. Eğer adalet, fırsat eşitliği yoksa o zaman iş başka” dedi.

“2021’İN 2020’DEN DAHA İYİ OLACAĞINI UMUT EDİYORUM”

Hayat umut üzerine kurulu, umutlu olmak zorundayız diyen Ülken, “Ama 2021 çok güzel olacak hepimiz umutlu olmalıyız diye üyelerimize pembe tablolar çizemem. 2021, 2012’ler gibi olmayacak. Çünkü 2020’den çıkıyoruz. Akşamdan sabaha her şey düzelmez. Ama 2020’den daha iyi olacak. Bu yönde umut verebilirim. Toplumun önünde olan, bir kurumu temsil eden kişilerin kapkara tablolar çizmesini doğru bulmadığım gibi, pembe tablolar çizmesini de doğru bulmuyorum. Realist bakarak 2012’in 2020 ‘den daha iyi olacağını umut ediyorum. Çünkü aşılar yapılmaya başladı. Sonucu ne olur bilmiyorum ama bir şeyler var. Bununla nasıl yaşanır öğrenmeye başladık. Hayatı nasıl sürdürebileceğimizi zor gelse de öğrenmeye, zora da alışmaya başladık. Bir şekilde 2021 daha iyi olacak ama pandeminin yarın sabah bittiğini düşündüğümüz anda bile bizim problemlerimiz var. Biz bu problemlerimizle yüzleşmek ve aşmak için çaba sarf etmek zorundayız. Biz 2021’in daha iyi olacağını umut etmeliyiz” İfadelerini kullandı.

“PİYASA ve KAMU ENTEGRE OLURSA DAHA AZ HASAR ALIRIZ”

Sürecin, piyasa kamuyla entegre olması halinde daha rahat aşılacağını vurgulayan Ülken, “Daha az hasar alırız. Piyasanın kendini regüle etmesi kavramı var. Piyasa kendini her şart altında o şarta göre pozisyon alır. Çok hızlı hareket eder. Özel sektörü ve kamuyu ayıran en önemli unsur budur. Kamunun yeni bir düzene, anlık radikal değişimlere uyum sağlayabilmesi için kamuda kamu oligarşisinin, kamu bürokrasisinin, kırtasiyeciliğin ve kanun, yönetmelik, genelge gibi kavramlarla kendini dizayn etmesinin çok zor, meşakkatli ve zaman alıcı olduğu yüzde yüz. Piyasa ise sabah yapar onu. Tüccar ve tacirin tanımında var basiretli olmak. Piyasada bu mevcut ama yapabileceklerimiz var, her şeye rağmen sonuç alamayacağımız durumlar var. Şuan bu durumu yaşıyoruz. Sorunlar, piyasa kamuyla entegre olursa daha rahat aşılır. Daha az hasar alırız” dedi.

“LOJİSTİK KÖY PROJESİNİ BAŞLATIYORUZ”

Aydın Denizli Otobanı, Şehir Hastanesi, Adliye binası bunlar pandeminin arasında kaynayıp gittiğini belirten Ülken, “Bizzat içinde olduğumuz Organize Sera Bölgesini kurduk. Müteşebbis heyeti ve yönetim kurulu oluştu. Önümüzdeki günlerde ilk toplantımızı yapıp bismillah diyeceğiz. Çıldır Havalimanı Sayın Valimiz ile iştişare ettik. Güney Ege Kalkınma Ajansı (GEKA) ile bilimsel verilerle hazırlamış olduğumuz raporun daha da genişletilmiş haliyle fizibilite raporu hazırlatıyoruz. Proje onaylandı. Her yönüyle ele alınacağı, sadece yolcu trafiği değil. Bizim raporumuzun daha da genişletildiği bir rapor hazırlatacağız. Allah’ın izniyle olacak o iş. Öyle yada böyle eninde sonunda o iş de olacak. Çünkü bu memleketin hakkı olduğu ve hem ülke hem Aydın ekonomisine katkısı olacağı için olacak. Lojistik Köy projesi ile ilgili projemiz de onaylandı. Sayın Valimiz bu konuda çok büyük tecrübeye sabit. Mersin’de ve Samsun’da kurdu. Mersin’de kurulan gayet iyi ama Samsun’da kurduğu Lojistik Köy üst düzey bir proje oldu. Çırak, kalfa, ustalık gibi ustalık eserini de Aydın’da vermek istiyor. Nasipse başlatıyoruz. Gündem ekonomi toplantılarımızda raporumuzu hazırlamıştık. Bu kriz döneminin ve pandeminin bir çıkışı, bittiği günü olacak. Dünya’da hiçbir şey sürekli olarak devam etmiyor. Pandeminin bittiği güne hazır olmamız lazım. Sudan çıkmış balık gibi ‘bugün ne yapmaya başlayalım’ dersek kayıptayız. En azından bu süreci o güne hazır olmamız gereken, doneleri elde ettiğimiz ve planlamaları yaptığımız bir zaman olarak değerlendirelim” şeklinde konuştu.

“DÜNYA YÜZDE YÜZ DİJİTALLEŞEMEZ”

1-2 yıl içinde hem sera bölgemiz hem de fuar alanının yapılacağını belirten Ülken, ” Eninde sonunda bu ilin bir fuar alanı olacak. Dijital fuar zor iş. Dünya insanları da dahil bir showroom da görmüş olduğunuzla dijital ortamda görmek arasında uçurum fark var. Dokunmanız, test etmeniz, görmeniz lazım. Fuarcılığın dijitale dönüşmesinin çok kolay olduğunu düşünmüyorum. Dünya yüzde yüz dijitalleşemez. Mutlaka dijitalleşmeden eski usul devam edecek olan çok şey var” ifadelerini kullandı.

“2021’DE TURİZM VE ULAŞIM SEKTÖRÜ BÜYÜR”

Ülken, “2020-2021 olarak değerlendirirsek; 2020’de dijital pazarlama, kargo, lojistik, ihracat yapan tüm sektörler, imalatçı firmalar, otomotiv sektörü, gıda perakende, temizlik malzemeleri bu sektörler büyüdü. 2021’de ise pandemi bittiğinde turizm sektörü büyür. İnsanlar şişti. Dünya insanları şişti. İç turizm değil sadece, dış turizm de büyür. Hatta iç turiste yer kalmaz. Fiyat yükselir, doluluk oranı yükselir, dışarıdan talep artar. Bırakın bize yer kalmasın zaten. Dışarıdan gelsin, çalışalım, kazanalım. Turizm sektörü yaşadığı yıkımın onarımı ve kazanımını yaşamaya başlar. Ulaşım sektörü çok büyür. İnsanların aileleri, eşi dostu farklı illerde, ülkelerde olan çok kişi var. İnsanlığın temel unsurlarından biri ama bizim Türk insanında o iş daha fazla adaptasyon meselesi. Sürecin “geri dönüşü kolay olmayacak” diyorlar ama bizim Türklerde adaptasyon öyle bir kolay olur ki; akşamdan sabaha adapte oluruz biz. Göçer bir toplumuz, genlerimizde var. Göçe göçe gelmişiz. O yüzden çok çabuk adapte oluruz” dedi.

“KURUMLARINDA YERİ GELDİĞİNDE TEPKİLERİ OLUR”

Coşkun Sabah ile ilgili açıklamasına da değinen Ülken, “Üyelerimizin durumu iyi değil ve ben bunu söylemek zorundayım. Arada Coşkun Sabah’ın Aydınla ilgili söylediklerine istinaden bir açıklama yaptım. Sonrasında kendisi söylemedim demiş ama bir gazetede yayınlanmış. Buna istinaden Aydınlı olarak biz de cevap verdik. Sonra üyelerin derdi var niye açıklama yaptığıma dair sorgulanıyor. Benim üyelerimin durumu iyi değil ben bunu her zaman söylüyorum. Benim Aydın'ımla ilgili, benim insanımla, benim memleketimle, benim insanlığımla ilgili konuşursa bende cevap veririm. Ağzımdan 10 cümle çıkıyorsa dokuzu üyelerimle ilgili. Birini de inandığımız diğer değerler için söylüyoruz. Kurumlarında yaşayan varlıklardır. Kurumlarında yeri geldiğinde hafıza olur, tepkileri olur. Dünya’ya, ülkelerine, insanlarına karşı vazifesi olur” dedi. (CEREN AKBAŞ) 


HABER VİDEOLARI






 
Son Eklenen Haberler