Uzunırmak: Bu bana yakışmaz

6 Şubat 2021, Cumartesi 14:07

     


Milliyetçi Hareket Partisi eski Milletvekili Ali Uzunırmak, kendisi hakkında başka partiler gideceği yönündeki eleştirilere, “Partim beni tasfiye etmediği sürece MHP’liyim. Partim beni tasfiye etse gene Türk milliyetçisiyim. Ben bu partiden 6 defa milletvekili seçilmişim. ‘Bir dönem de başka partiden seçileyim, gerisi ne olursa olsun’ demek bana yakışmaz. Ben böyle bir şey yapmam” dedi.

(FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN)

tvDEN ekranlarında her sabah izleyiciyle buluşan Gazeteci Emin Aydın’ın hazırlayıp sunduğu Baş Başa Programı’nın konuğu, TBMM İdare Amirliği ve 6 dönem MHP Aydın Milletvekili seçilen, 4 dönem aktif milletvekilliği görevlerinde bulunan Ali Uzunırmak oldu.

“RAHMETLİ ALPARSLAN TÜRKEŞ İLE ÇOK ÖNEMLİ SIRLARI PAYLAŞTIK”

Sultanhisar’ın Atça Mahallesi’nde 1958 yılında dünyaya geldiğini ve 63 yıllık yaşamında çok maceralı hayatı olduğunu belirten Ali Uzunırmak, bu yaşamını da gelecek nesillere aktarmak adına kitap yazdığını belirtti. Türkiye’nin 1968 ve 78 kuşağının genç yaşamına çok olaylar sığdırdığını dile getiren Uzunırmak, “Bizim neslimiz de hayatında çok anılar biriktiren bir kuşak ve çok olaya göğüs gerdik. Bazen iftiraya, bazen de olaylara karşı mücadele etmek zorunda kaldık. 19-20 yaşındayken rahmetli Alparslan Türkeş ile çok önemli sırları paylaştık. 12 Eylül’de ben daha 22 yaşındayken idam edilmek için karar verilen 220 ülkücü kişi içerisinde ilk 10 içerinde yer alan birisiydim. Ben genç kardeşlerimize her zaman, size duyulan sevginin amacını öğrenin ve bu sevginin sebebini güçlendirin’ diye öğütlüyorum. Tabi ki bu sevgiyi hak ediyorsanız. Vatandaşlar sizi eleştiriyorlarsa, bu haklı bir eleştiriyse bunu dikkate alın ama haksız eleştiri ise bunu da izah edin diye hep söylerim” diye konuştu.

“BEN BİR DÜŞÜNCEYİ TEMSİL EDİYORUM”

Siyasette aktif olmamasının nedenlerini açıklayan Uzunırmak, “Siyasette şahsiyetli görüş ayrılıkları olabilir. Biz camiamız içerisinde geçmişimizi ve geleceğimizi bu parti içerisinde bulduk. Türkiye’nin bugün kü siyasi yapısı içerisinde bazı anlaşamadığımız noktalar var. Bu anlaşmazlıkların içerisinde Türk yapısı, ülkücülüğe bakış açımızdan kaynaklı değil ve bundan endişemiz yok. Ama bazı yanlış bulduğumuz politikalar var. Mesela ben partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine karşıyım. Buna karşı olmam benim Türk Milliyetçiliğinden taviz verdiğim, terk ettiğim anlamına gelmez. Partimin burada taraf olması da benim terk etmemi de gerektirmez. Ben ülkücüyüm. Türk milliyetçisiyim. MHP’nin üyesiyim. Halen MHP’deyim. 6 dönem partimden milletvekili oldum. Bu parti bana bu imkânı verdi. Fikir olarak da Türk milliyetçisiyim. MHP’nin günübirlik yönetim metotlarında, yönetim kadrolarında, bazı politikalarında eleştirdiğim, tasvip etmediğim şeyler olabilir. Partim beni tasfiye etmediği sürece MHP’liyim. Partim beni tasfiye etse gene Türk milliyetçisiyim. Ben bu partiden 6 defa milletvekili seçilmişim. Bir dönemde başka partiden seçileyim, gerisi ne olursa olsun demek bana yakışmaz. Ben böyle bir şey yapmam. Zaman her şeyin ilacıdır ve hiç kimse kimseyi yok sayamaz. Ben bir Ali Uzunırmak değilim sadece, ben bir düşüncenin insanıyım aynı zamanda. Ben bir düşünceyi temsil ediyorum. İnsanları da böyle görürüm” açıklamasında bulundu.

“BUNLAR TARTIŞILIYOR”

Yıllarca mücadele verdiği MHP’nin Türk milliyetçiliğini temsil etmeye çalıştığından endişe etmediğini kaydeden Uzunırmak, “Öyle bir şey olsa zaten orada olmanın bir anlamı kalmaz. Bunlar tartışılıyor. Önemli olan yönetim kadroları ve yönetim metotlarının doğru tartışılabilmesi. Yoksa şunu kesinlikle ifade edeyim ki, kendisini Türk milliyetçisi olarak tanımlayan hiçbir ülküdaşımın, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını içselleştirmiş, bunu kültür ve inanç seviyesinde hazmetmiş hiçbir vatandaşımızın Türkiye’nin, Türk milletinin aleyhine bilerek ve isteyerek bir şey yapacağı kanaatinde değilim” ifadelerini kullandı.

“1982 ANAYASASI DİYE BİR ŞEY KALMADI”

Yeni anayasa tartışmalarına eleştiride bulunan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin de yeterince tartışılmadığını dikkat çekerek, “Şimdi burada şunu iyi analiz etmek lazım. üstünler kendilerine yeni yetkiler mi istiyor? Hukuki düzenlemeler mi istiyor? Üstünler kendine hukuk mu istiyor, yoksa halka özgürlükler ve refah mı vaat ediyor? Karacasu’nun Ataeymir’ine gidelim, Nazilli’nin belediye meydanına gelelim, Kuşadası’nın Kirazlı Köyü’ne gidelim, merkez ilçenin Menderes Bulvarı’na çıkalım. Buradaki esnafa, insana soralım, ‘anayasal olarak bir şeye ihtiyacın var mı? Anayasada değişikliğe veya yeni bir anayasaya ihtiyacın var mı?’ diyelim. Kaç kişiden acaba, ‘Kardeşim ben şu işi yapacağım da anayasa engel, anayasada değişikliğe ihtiyaç var’ cevabını alabilirsiniz? Anayasa yapmak, kurucu iktidarların işidir. Yeni bir anayasa, kurucu iktidarın işidir. Zaten 1982 Anayasası diye bir şey kalmadı ortada. Bir sürü değişiklik yapıldı. Bugüne kadar Türkiye’nin daha iyiye gideceği vaat edildi. Kardeşim sen aynı iktidarsın, bu gerekçelerin demek ki, doğru gerekçeler değildi. Yerinde kullanılmadı bu. Doğru sonuçlar doğurmadı”?” diyerek, eleştirilerini ortaya koydu. (ERDAL AYDIN)







 
Son Eklenen Haberler