SON DAKİKA

“Türkiye pamuğa değer vermeye çalışıyor”

26 Şubat 2021, Cuma 10:09

     


Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı Bertan Balçık, “Türkiye pamuğa değer vermeye çalışıyor, bunlar biraz daha planlı, programlı üç yıllık, beş yıllık stratejilerle yönetilmeli. Bu durum sadece pamuk için geçerli değil, bugün tahıl grubunda olsun, meye sebze grubunda olsun veya bizim gibi endüstriyel pamuk gibi ürünlerde olsun mutlaka planların, stratejilerin daha uzun vadeli yapılması gerekiyor” dedi.

(FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN)

Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı Bertan Balçık, tvDEN ekranlarında hafta içi her gün yayınlanan Gazeteci Emin Aydın’ın hazırlayıp sunduğu Emin Aydın’la Baş Başa programının konuğu oldu. Balçık, Pamuk üretiminin uzun vadeli plan ve stratejilerle yapılması gerektiğini belirtti.

“PAMUK, TÜRKİYE’NİN NADİDE ÜRÜNLERİNDEN BİRİSİ”

Pamuğun dünyada en çok kullanılan elyaflardan biri olduğunu belirten Balçık, “Pamuk dünyada en çok tüketilen elyaflardan birisidir. Şu anda da 68 ülkede üretimi gerçekleştiriliyor. Bunların birçoğunda da tekstil sanayisinin hammaddesi olarak kullanılıyor. Bunlar ile birlikte hem savunma sanayi olsun, hem sağlık sektöründe olsun, hem kozmetik sanayinde olsun hatta gıda sektöründe ham yağ olarak önemli bir yere sahip. Bununla birlikte özellikle hayvancılıkta yem olarak, küspe olarak iyi bir tüketime sahip ve faydası olan bir ürün. Tabi pamukta katma değer yaratan elyaf, orada da Türkiye özellikle çok başarılı. Bizde pamuktan sonra hazır giyim vs. bütün bunlara baktığınızda 4 doları geçiyor. Türkiye’nin nadide ürünlerinden birisi öyle söyleyeyim. Böyle katma değere sahip başka bir ürün yok. Pamuk kesinlikle ülkelerin politikalarına bağlı olarak insanları da zengin edebilecek ama aynı zamanda kıt kanaat geçinmesine sebep olabilecek bir üründür. Burada stratejik ürün kavramı ön plana çıkıyor. Dünyada hem üretip, hem tüketip, hem de ithalat yapanlarda var. Bizde bu kategoriye giriyoruz. Pamukta ihracatımız az, yıldan yıla değişmekle birlikte 80 bin ton civarında bir ihracatımız var. Ülkede pamuk tüketimi 1,5 milyon tonla 1,6 milyon ton arasında değişiyor. Şu anda bunun yükselen bir trendi var. Bu tüketimin bir miktar daha artması gündem de. Özellikle pandemi sürecinde yaşananlar, lojistik problemler, bizim gibi bir ülkenin Avrupa pazarına yakın olması tabi bize bir avantaj sağlıyor. Burada ihracat konusunda özellikle tüketimde gözle görülür bir artış var” dedi.

“PAMUĞA DAYALI BÜYÜK BİR ENDÜSTRİMİZ VARSA, UZUN VADELİ BİR PLANLAMAYI HAK EDİYOR”

Pamuğun kullanım alanlarında da bahseden Balçık, “Pamuğun elyaf kullanımı dışında çekirdek var. Mesela çekirdeğin üzerinde az kalan bir pamuk var, bu sıyrılıp linter adını alıyor. Barut yapımında, para yapımında sonra sağlık sektöründe kullanılır. Bunların dışında yine hayvancılıkta da kullanılarak küspe oluyor. Ham yağ zaten çok kıymetli, hatta bizim yağımızı GDO’suz ihraç eden firmalar bile var. Yani pamuk çok kıymetli bir ürün. Türkiye pamuğa değer vermeye çalışıyor, bunlar biraz daha planlı, programlı üç yıllık, beş yıllık stratejilerle yönetilmeli. Bu durum sadece pamuk için geçerli değil, bugün tahıl grubunda olsun, meye sebze grubunda olsun veya bizim gibi endüstriyel pamuk gibi ürünlerde olsun mutlaka planların stratejilerin daha uzun vadeli yapılması gerekiyor. Günlük politikaların dışına çıkılması lazım tarımın, zaten enflasyonun sebebi de bir yerde tarım gösterilir. Tekstilde de yüzde 25 oranında ürünlerde artış olacağı söyleniyor. Yani bunun altında yatan başka sebepler var. Üreticinin bu manada cebine giren herhangi bir şey yok. Üretici aynı şekilde üretmeye devam ediyor, hatta girdi maliyetleri yükseliyor, ama satış ve pazarlamada parasını tahsil etmede sıkıntıları var. Böyle baktığınız zaman pamukta bunların içine giriyor. Eğer bizim çok büyük bir endüstrimiz varsa pamuğa dayalı özellikle destekleme sisteminde bu ürün daha uzun vadeli bir planlamayı hak ediyor” diye konuştu.

“PAMUKLA İLGİLİ TÜM PAYDAŞLARI TEMSİL EDEN BİR KONSEYİZ”

Balçık, “Biz sadece üreticileri temsil etmiyoruz, pamukla ilgili bütün paydaşları temsil ediyoruz. Çıkış noktamız tarım kanunu, bizim gibi birçok konsey kuruldu o zaman bizimde görevimiz bütün sektör temsilcilerini bir araya getirmek ve getirdiğimizde de güncel ileriye dönük hangi konular varsa bunlara çözüm üretmektir. Bunun için sadece Tarım Bakanlığı yok, diğer bakanlıklarımızda var. Pamukla alakalı bugün Ticaret Bakanlığımız da var, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız da var, Hazine ve Maliye Bakanlığı da zaten her konuda var. O yüzden ana merkezimiz Tarım Bakanlığı olmak üzere, Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğümüz olmak üzere diğer bakanlıklarla da yakın bir iş birliği içerisindeyiz. Biz işin mutfağında olarak katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Konseylerin görevi sahada olmak sahada olanları yukarıya yansıtmak bunu siyasetçiler ve bürokratlarda yapıyor ama biz meslek erbabı olarak bunu yapıyoruz. Yani bu bizim mesleğimiz. Bundan dolayı bizim gözümüz, kulağımız her zaman sahada üreticilerimizden, çırçırlardan, iplikçilerden ve diğer ithalatçılardan ihracatçılardan gelen bilgileri harmanlayarak bir denge de kurarak bir süzgeçten geçiriyoruz mutlaka. Ülkeye faydalı olabilecek politikalar oluşturma noktasında da katkımızı gösteriyoruz” dedi.

“600 BİN HEKTARLIK PAMUK EKİM ARAZİMİZ VAR”

Konsey olarak hedeflerinin kaliteli pamuk üretimi olduğuna dikkat çeken Balçık,” Uzun yıllar ortalamamız 800 bin ton civarında. Bizim konsey olarak hedefimiz ihtiyacımız olan pamuğun ilk etapta yüzde 60 ve 65’ini kaliteli üretebilmek. Bu noktaya ulaşabilirsek eğer başarılı bir şekilde daha sonra bir miktar daha mesafe alabiliriz. Pamuk geniş bir alana hitap ediyor, tekstilde de öyle yani tekstilcinin de bir kısım pamuğu ithal etme gibi bir mecburiyeti var. Bizim kendimizi geliştirmemiz lazım, yerli üretimi arttıralım ama bir milyon tona çıkartalım üretimimizi tüketimimizin yüzde 65’ini karşılayalım ama bunu öylesine yapmamamız lazım. Yani sadece pamuk üretmek için yapmamamız lazım. Mutlaka Better Cotton uygulamasına dahil olmamız lazım, bununla birlikte de farklı GDO’suz Türk pamuğu gibi buraya doğru da bir açılım yapmamız lazım. Ben bir milyon hedefinin doğru bir hedef olduğuna inanıyorum, buda 2,5 ton kütlü pamuk demektir. Ekim alanı olarak ta aşağı yukarı 600 bin hektara denk gelir. 600 bin hektar bizim 2019 yılındaki üretim alanımıza yakın bir üretim alanı. Yeterli arazimiz var ancak üreticinin de teşvik edilmesi gerekiyor, insanlar karlılık noktasında tatmin edilsin ki 600 bin hektarlık pamuk ekilsin. Yoksa biz 590 bin hektardan neden 350 bin hektara düştük, yani sebebi belli. İnsanlar önünü görmek istiyor, dalgalanmalardan olumsuz etkilenmek istemiyor, girdi maliyetlerinin daha öngörülebilir ve kontrol altında tutulmasını istiyor ve para kazandığını görmek istiyor” ifadelerini kullandı. (AYHAN BOĞATARAN)


HABER VİDEOLARI






 
Son Eklenen Haberler