SON DAKİKA

“Büyük mağazalar bizi yutar”

21 Mart 2022, Pazartesi 12:04

     


Gazeteci Emin Aydın’ın tvDEN’de hazırlayıp sunduğu Baş Başa programının konuğu ÖRKOOP Başkanı Ünal Önal oldu. ÖRKOOP’un hizmetlerinden ve faaliyetlerinden söz eden Önal, “Yaklaşık 10-15 yıl geç kaldığımızı düşünüyorum. Daha önce bunları oluşturabilseydik şu an daha çok markette kendi markamızı satabilirdik. Bununla ilgili çalışmalarımız devam edecek. Biz büyük mağazalara bağlı kalamayız. Büyük mağazalar bizi yutar. Bizim gibi kooperatiflerin yaşaması için kendi ürünlerini, kendi markasıyla tüketiciye ulaştırması gerekiyor” dedi.

ÖRKOOP’un faaliyetlerinden ve işleyişinden bahseden Önal, “ÖRKOOP, Köşk’ten başlayıp Buharkent’e kadar birçok çiftçinin sütünü alıp değerlendiren bir kooperatiftir. Tamamen çiftçilerin kuruluşudur. Bizim gibi yöneticiler burada belli sürelerle seçilirler ve kooperatifi yönetirler. Kooperatifimiz geçen yıl yaklaşık 640 milyon liralık bir ciro yaptı. 151 personelimiz, 76 aracımız, 110 dönüm arazi mevcut kendi mandıra tesisinde yoğurt, ayran, peynir, tereyağı gibi üretimler yapar. Günlük yaklaşık 300 ton süt çıkmaktadır. Bunun yüzde 10’luk kısmını mandırasında işleyip yüzde 90’lık kısmını da ülkemizin büyük firmalarına tedarik etmekteyiz. Kendi yem fabrikası olan tek kooperatifiz. Soğuk hava ve organik paketleme tesisimiz ile de büyük bir ivme yakaladık. Bu yıl içinde yaklaşık 2 aylık bir periyodda fidan yetiştiriciliği yapmaya başladık. Üyelerimiz artık topraklarına fidan ekmeye başladı. Zeytin, incir, kestane, erik gibi bölgemizde yetişen tüm fidanlardan bulunduruyoruz. Kooperatif üyesi olmayıp yine de alışveriş yapan insanlar var. Güzel bir oluşum yaptık. Ben personelimi çalıştırmak istiyorum” dedi.

“BAKIŞ AÇILARI DEĞİŞTİ”

Önal, “Bir tesisi kurmak mühim mesele değil. Önemli olan işletebilmek. Soğuk hava tesislerimiz ile ne yapabiliriz diye düşündük. İlk başta Tarım Kredi Kooperatiflerimizle iş birliği yaptık. Bizim faaliyetlerimiz sadece süt ve süt ürünleri değil bitkisel, seracılık ve hatta orman ürünleriyle ilgili kooperatifi her türlü işi yapma yetkisine sahip. Güzel bir iklime sahip olan bölgede yaşıyoruz. Biz burada ilk başta incirden başlayarak Tarım Kredi Kooperatiflerimizle iş birliği yaparak onların marketlerinde bizim incirlerimiz yer aldı. Hatta bugün Tarım Kredi Kooperatiflerinde bizim incirlerimiz paketleniyor. Bir yandan da incirde, kestane şekerinde, balda, pekmezde, zeytinde, zeytinyağında, sucukta kendi markamızı oluşturduk. Markalaşma çalışmalarımızın ürünleriydi bunlar. Artık insanların kooperatiflere bakış açıları değişti. Eskiden kooperatiflere biraz daha farklı bakılıyordu. 2000’lerdeki bakış açısıyla şu anki bakış açısı çok farklı. ‘Burası çiftçilerin yeri’ diye düşünüp güveniyorlar. ‘Çiftçilerin malını bize kooperatif vermeli’ gözüyle bakıyorlar” ifadesinde bulundu.

“BİRLİKTEN KUVVET DOĞAR”

Önal, “Artık mevsimler de değişti. Eskiden Büyük Menderes Ovası’nın üstlerinde olmak üzere birçok yerde incir bahçelerimiz vardı. Ama şu an sulak yerlerde değil de Nazilli’nin üst köyleri en iyi incirin yetiştiği bölgedir. Biz de o bölgelerden geçen yıl yaklaşık 1100 ton incir satın aldık. Bunun bir kısmı Tarım Kredi Kooperatifinde, bir kısmı bizim firmamızda, bir kısmı da incir ticareti yapan firmalara tedarik edildi. Bizim kooperatifimizin asıl amacı bu. Çiftçiden malı alıp beraber pazarlamak. Birlikten güç doğar prensibiyle hareket ediyoruz. Biz bunu incirde kısmen gerçekleştirdik. İnşallah önümüzdeki yıllarda zeytin üzerine çalışmak istiyoruz. Bu sene kısmen kestane de yaptık. Üreticilerden aldığımız kestanelerin bir kısmını farklı tüccarlara sattık. Ürünlerimizi insanlarla buluştururken de ‘üreticiden tüketiciye’ düşüncesiyle hareket ediyoruz. Ulusal markalara göre daha ekonomik bir şekilde ürün satışı gerçekleştiriyoruz” dedi.

“2021 EN KÖTÜ YIL OLDU”

Ticari anlamda ÖRKOOP’un durumundan bahseden Önal, “2021 yılı, tüm sektörler için kötü geçen bir yıldı. En kötü yıl olarak örnek gösteriyorum sıklıkla. Çünkü çok değişik olaylar oldu. Kapanmalar yaşadık, biz ve bizim gibiler sütlerini satamadı. İşi döndürmek için sütü peynir yaptık, satabilir miyiz diye çok uğraştık ve kendimiz değerlendirme yoluna gittik. Bu tabii ki uzun süren bir ekonomik faaliyet oldu. Bu dönem bizim sektörde çok kara günlerin yaşandığı dönemlerdi. Yem fiyatları, döviz, hemen hemen her şey aldı başını gitti. Üreticiler çok zorlandı, hayvanlarını dahi satmak zorunda kaldı. Bizim gibi sütü pazarlayan ve değerlendiren firmalar zorluk çekti. Bu durumda yapılması gereken en önemli şey süt tozu tesislerinin çoğaltılmasıdır. Çünkü şu an ülkemizdeki süt tozu tesisleri hep sanayicilerin elinde. Bizim süt sattığımız sanayici yeri geldiğinde ‘Benim tesisim dolu, çünkü kendi aldığım sütten süt tozuna dönüştürüyorum. Sana yer kalmadı’ diyor. Bu bağlamda çok zorluk çektik. Aynı zamanda geçen yıl 640 milyon lira ciro yaptık. Bu tarihi bir rekor oldu. Ama tabii karlılık dersek yalnızca yüzde 1-1 buçuk arası yaptık. Bizim gibi kooperatifler çok fazla karlıkta çalışamıyor. Geçen yıl çok güzel işler yapmaya çalıştık ve yaptık. Örneğin yaklaşık 24 adet araba aldık. Ayrıca yaklaşık 20 yıldır kooperatifimiz plastik ayran üretimi yapmakta. Şişe yapamamıştık. Artık gerekli ekipmanlarımızı aldık cam şişede üretim yapabileceğiz. Hedefimiz bu yaz restoranlarda cam şişelerimizin yer alması. Ayrıca dondurma işinde de yer alacağız” diye konuştu. (DUYGU DİLEK)


HABER VİDEOLARI






 
Son Eklenen Haberler