Gazeteci Atilla Dağıstanlı, tvDEN'de Gazeteci Emin Aydın’ın hazırlayıp sunduğu “Emin Aydın’la Baş Başa” programının konuğu oldu. CHP'den kesin ihracı istenen Dağıstanlı, Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) süreciyle ilgili son gelişmeleri anlattı.

Dağıstanlı, “Ankara’ya gitmedim. Sadece dosyalarımı gönderdim. Bu süreci bir fıkra ile anlatayım. İngiltere’de bir İngiliz vatandaşı ülkenin en ünlü ceza avukatına gidiyor. Ben krala tembel demek istiyorum, bunun cezası nedir diyor. Avukat da 3 ay hapis cezası alırsın, sabıkan yoksa tecil edilir, sonra bir suç işlersen yatarsın diyor. Adam da çıkıyor kral geçerken tembel kral diye bağırıyor. Polisler gelip alıp götürüyorlar suçüstü mahkemesine. Yargılanıyor hakim kararını bildiriyor. 1 yıl 3 ay hapis cezası verdim diyor. İngiliz vatandaş da olur mu hakim bey ben bu eylemi gerçekleştirmeden önce ülkenin en ünlü ceza avukatına gittim, danıştım, o bana krala bu şekilde hitap edersen 3 ay hapis cezası alırsın, sabıkan yoksa ertelenir dedi, siz 1 yıl 3 ay ceza veriyorsunuz diyor. Hakim de avukat sana doğruyu söylemiş, ben sana 3 ayı o dediğin eylemden ötürü veriyorum, 1 yılı da ülke sırlarını dışarı ifşa ettiğin için verdim diyor. Yüksek Disiplin Kurulu bana kınama verdi. Şimdi kesin ihraç verecek. Gönderdiğim dosyada Aydın İl Örgütü’ne ait belgeli her şey var. Ben gerekçeli kararı almadan bu konuda görüş bildirmek istemiyorum. Halbuki parti sırrı diye bir şey yok. Süha Bayırlı’nın neler yaptığı meydanda, bütün Aydın biliyor. Kadın Kolları Başkanı Ayşe Özdemir’in neler yaptığını herkes biliyor. Bunun neresi sır? Özlem Çerçioğlu’nun CHP’li olmadığını tüm Aydın biliyor. Aydın biliyor da ses çıkarmıyor” dedi.

“EGEMEN GÜCÜN İŞİNE GELMEZ BU”

Dağıstanlı, “Şimdi görüyorsun işte Halk ister Büyükşehir yapar afişlerini. Bana haklısın Aydın’a bir çivi çakmadı, bir hizmet yok diyorlar. Yeni Asır Gazetesi’nde Söke örgütünde yenilen haltların haberi var. Adamı 'itirafı var, içiciyim, satıcı değilim' diyor. YDK benim hakkımda ihraç kararı verirse, hiç alınmam ben. Neden biliyor musun? Ben kötü örnek olurum. YDK beni aklarsa, millet cesaret alır, herkes aynı şeyi yapar. Bu da mevcut düzenin işine gelmez. Egemen gücün işine gelmez bu. Burada büyük bir tezat var. Cumhuriyet Halk Partisi’nde özgürlük yok, eleştirme özgürlüğü yok. Buraya gelmeden önce arkadaşımın dükkanında oturuyorduk. Bir arkadaş geldi, 'CHP’ye küfür etmeye devam edecek misin?' dedi bana. Ben 'CHP’ye küfür etmiyorum, partime zarar verenleri eleştiriyorum' dedim. Ben seni kızdırmak için söyledim dedi. Ne söylediğin, nasıl söylediğinle değer kazanır” ifadesini kullandı.

“ÇERÇİOĞLU SAHAYA İNDİ, MİLLETİN AYAĞINA GİTMEYE BAŞLADI”

Gazeteci Emin Aydın’ın, "Özlem Hanım bir şekilde gerek para gücü, gerek başka meziyetleri ile bir yerleri tutarak kendini koruma altına aldı. Bugüne kadar korumayı başardı fakat burada bir şey var demeye başladı Aydın halkı. Özlem Çerçioğlu son zamanlarda burada bizim konuştuklarımızdan sonra, kamuoyunda oluşan başka kanaatler de var, biraz gözden ve gönülden düştü. Bunu kendisi de fark etmiş olmalı ki Özlem Hanım sahaya indi. Şimdi bakıyoruz odaları dolaşıyor, belediyelere gidiyor. Daha düne kadar kimseye randevu vermeyen, kimselerle görüşmeyen Özlem Çerçioğlu bugün sahaya indi, milletin ayağına gitmeye başladı. Bu gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsun?" sorusuna Dağıstanlı, “Şimdiye kadar hep kapalı devrede duran Özlem Hanımın birden bire odaları gezmesi, Pazar yerine gidip pazarcılarla kahvaltı etmesi manipülasyon bana göre. Peki oradaki insan Özlem Hanım benim masama geldi, yemek yedi diye nezaketen bizim geleneğimiz olan konukseverliğinden dolayı başkanı ağırlıyor. Ben de burada konuşmamda elimden geldiğince Özlem Hanım diye hitap ediyorum. Makamdan gitse de ben yine Özlem Hanım diye hitap ederim. Kavgamı yaparım, savaşırım ama yine Özlem Hanım derim. Özlem Hanım yanlışlarını, eksiklerini görmüş bir de bir zamanlar abi dediğim insanın dediğini yapayım diyor. Bu da sevindirici bir şey ama iş işten geçti” yanıtını verdi.

"NEDEN KORKUYORSUN ÖZLEM HANIM?"

Dağıstanlı, “Geçenlerde Efeler Belediye Başkanı Mehmet Fatih Atay bey Hanımevi diye bir yer açtı. Gittik oraya açılışına. Baktım sürpriz gelişmeler var. Mehmet Fatih Atay başkandan sonra Bülent Tezcan konuştu. Konuşmasının bir bölümünde de Fatih Başkana teşekkür etti böyle bir yer açtığı için. Sonra bir baktım Polat Bora Mersin de var. Bilinçaltım hemen bana Büyükşehir Belediye Başkanı nerede diye sor dedi. Ali Çankır nerede, var mı dedim. Herkesi davet ettik ama onlar gelmedi dediler. Ben bunun nedenlerini kendimce araştırırken bir video geldi. Kuşadası’nda Efeler Belediye Başkanı Mehmet Fatih Atay’a protokolde bir sorun çıkmış. Bugün de baktım Hüseyin Yıldız Milletvekili diyor ki halkın arasında olmak daha güzel, Hüseyin Yıldız’ı oturtmuşlar oraya. Bu bir değil, iki değil. Kemal Kılıçdaroğlu daha önce geldiğinde de burada Fatih Başkanı es geçtiler. İkisi de aynı partiden, tamam Özlem Hanım özünde CHP’li olmayabilir ama şu anda CHP’yi temsil ediyorsunuz. Neden korkuyorsun Özlem Hanım? Oraya geleceksin ya. Gerçek CHP’li gelir. Gelmesi gerekirdi çünkü Büyükşehir Belediye Başkanı” dedi.

"13 YILDA KADINLAR İÇİN NE YAPTIN?"

Gazeteci Emin Aydın’ın, "Kadınlarla ilgili Özlem Çerçioğlu’nun bugüne kadar yaptığı net bir şey yok şehirde. Yetiştirdiği kadın yönetici de yok ama çılgın projem var diyor, ne yapacaksın diyorlar kadın kooperatifleri yapacakmış vesaire. Sen 13 yıldır bu şehirde Belediye Başkanısın. 13 yılda kadınlar için ne yaptın? Kaç tane kadın yönetici yetiştirdin? Erkek yöneticilerinin ancak böyle hani Erkan Karaaslan’ın bulup geldiği birkaç tane kadın var onun dışında başka bir yerlere gelmiş kadın yönetici yok. Oradaki erkek yöneticilerin iknası neticesinde bir iki tane kadın yönetici yapmış, başka kadın yönetici yok. En çok da neyden besleniyor, ben anneyim, ben kadınım diyor. Kadın olduğun için oy topluyorsun ama kadınlara dönüp bakmıyorsun ve Hanımevi açılıyor, gitmiyorsun. Senin partinin belediyesi açıyor bunu" yorumuna Dağıstanlı, “Ben sosyal medyada bu yazımı paylaştığımda kısa zaman öncesine kadar Aydın’da yaşayan Bihter öğretmen benim yazının altına yorum yapmış. Hanımevi’nin adı çok itici demiş. Ben de hocam sizce ne olmalıydı dedim. Kadın Konuk Evi olmalıydı dedi, haklısın dedim. Başka bir kadın da teşekkür etmiş Fatih Başkana. Ben oranın işlevini merak ettim. Girdim içeri büyük bir salon var, salonda kütüphane var. 2-3 odası var, bir tanesinin üzerine emzirme odası yazmışlar, bir tanesine sohbet odası, bir tanesine okuma odası. Baya geniş bir alana yaymışlar. Bir de arka tarafta çocuklar için park var” yanıtını verdi.

"98. YILIMIZI KUTLARKEN NİYE BİR CUMHURİYET ETKİNLİĞİ YAPMADINIZ?"

Dağıstanlı, “Yarın Cumhuriyet Bayramı. Cumhuriyet Halk Partisi İl Örgütü 100 lira üzerinden yemek bileti satıyor, şenlik olsun diye. Atatürkçü Düşünce Derneği Aydın Şubesi Başkanı Müslime Güneş hanımefendi ne yapıyor? Her sene Atatürkçü Düşünce Derneği’nde böyle Cumhuriyet yemeği olurdu, kendine özgü olurdu, bağımsız olurdu. Giderdik derneğimize katkımız olsun diye, eleştirilecek bir şey varsa eleştirirdik orada herkesin içinde. Bu sene yok. Tabi yarın akşam bir yemek düzenlemezse. Öyle becerikli de Atatürkçü Düşünce Derneği yönetiminde yok. Ben istemiyorum biz yönetimini istemiyoruz diyen Müslime Hanım, sanki babadan oğula mirasmış gibi Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı oldu ama yarın 98. Yılını kutlayacağız, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin Cumhuriyet ile ilgili bir etkinliği yok. Bunların hepsinin hesabını soracağım ben onlara. Benim alın teri döküp çıkardığım dergiyi yok ettiler. Atatürkçü Düşünce Derneği’nin dergisini. Ben buradan Müslime Güneş Hanıma soruyorum, 98. Yılımızı kutlarken niye bir Cumhuriyet etkinliği yapmadınız? Yapmadınız mı yapamadınız mı, beceremediniz mi? Üyeler ile iletişim kurmayı beceremediniz mi?" dedi. (ELİF DUMANOGLU)